Mevlana ve mitolojik - gizemi

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Mevlana ve mitolojik - gizemi

Son, azdüzeltilen bir şekliyle:

Mehteran bölüğüyle hazır kıta,
Ama çok fazla ileride, ’2 fazlasıyla geri’de:
İki adım beri, bir adım ileri, mehter:
Ama geçmişe eskiyen pabuçlar,
Geleceğe artık yöneldiler:
Tek insanda sanki aşılmadı mı
Vahdettin’in kazığı?
Ya,Osmanlı-bedduası, Vahdettin’e?

Evet, evet!
Katre katre: İhtiyarlamaz yazıt,
Zaman içinde.

*

‘Labyris’ tutuyor hazret;
İki uçlu bu balta, amazon kadınların;
Yakışır Ona.
Kullanmasından ötürü değil:
Sebebiyle nasıl kullanacağını bilmesi.
Bir derecelendirmedir ki,
Güzel amaçlara vurur “çift yüzlü kar baltası”*
Onun ellerinde kendisini.
Bir karmaşık sadeleşmedir ki,
Basite indirgenir aşktaki tutku ve arzu,
Şiddet tarafı işin dönüşür sevgiye,
Kalamış’tan getirilen güzel bir esneme.

Bir ayakkabı bağcığı Büyük Mevlana
İki pabucu ama bağlayan.
Koca alemleri denk düşüren birbirine,
Bir büyük üstat, resmetmiş hattat.
Döner dervişler, semazenler:
Yıldızlara yakarırlar,
Kainat takla atar.
Semazenler, dervişler takla atar:
So,let’s rock and roll;
Döner kainat,
Yıldızlar ayrımına varırlar,
Duyar insancık ve insanlar:
İki ayakkabıyı denkleyen,
Büyük Mevlana bir pabuç işçisi:
İsa’nın - Kutsal Su Bardağı’nın
Tahtadan yapılmış olması gibi.
[Paralel evrenleri bağlamıştır aslında,
İki ayakkabıyı birbirine zamklamakla.
Kuantum’dan (da) çakıyor]
Mezar odasına inen mini kız çocuğunun
Dilini yutmuş bakışları altında,
Sır gizli olan.

Mı acaba?

gizem

17 Aralık 1273: Kara bir gündü;
500 metreyi 8 saatte kat etti,
Eller üzerinde:

Kapı çalındığında,
Müze müdürü için,
Mezar odasına girmek isteyen:
Yaşlı odacı der:
“Sakın oraya inmeyin! ”
Evi neden yanmıştır,
Tam da ineceği sırada..
Mezar odasına, müze müdürü’nün?
731 senelik sırrı-muhafaza:
Müdürün kafasını mı okumuştu odacı?

Evet, ayrı meseledir bu da,
Doğal merak dürtüsü’nün
Güdü olduğu yerde, yani içgüdü
[Ki bu hastır, hayvanlara:
(Sağolsun ya, ahaha ha! - Dememiş miydi -
Sigmund Freud, Jung ya da)
Ama, anlama arzusu, bu derece;
Tabi ki, yapacaktı içgüdü, iç dürtüyü]
Merdivenden inen huzurunda.
O zamanlarda mumyalama mı vardı?
Haşa! Belki sadece sanatı..

-
*bir alıntı çift tırnak tasvir lafı

--

Eski antoloji.com versiyonuyla (düzeltilmemiş haliyle)

Mehteran bölüğüyle hazır kıta,
Ama çok fazla ileride, ’2 fazlasıyla geri’de:
İki adım beri, bir adım ileri, mehter:
Ama geçmişe eskiyen pabuçlar,
Geleceğe artık yöneldiler:
Tek insanda sanki aşılmadı mı
Vahdettin’in kazığı?
Ya,Osmanlı-bedduası, Vahdettin’e?

Evet, evet!
Katre katre: İhtiyarlamaz yazıt,
Zaman içinde.

*

‘Labrys’ tutuyor hazret;
İki uçlu bu balta, amazon kadınların,
Yakışır Ona.
Kullanmasından ötürü değil:
Hasebiyle, nasıl kullanacağını bilmesi.
Bir derecelendirmedir ki,
Güzel amaçlara vurur ‘labrys’
Onun ellerinde kendisini.
Bir karmaşık sadeleşmedir ki,
Basite indirgenir aşktaki tutku ve arzu,
Şiddet tarafı işin dönüşür sevgiye,
Kalamıştan getirilen güzel bir esneme.

Bir ayakkabı bağcığı Büyük Mevlana
İki pabucu ama bağlayan.
Koca alemleri denk düşüren birbirine,
Bir büyük üstat, resmetmiş hattat.
Döner dervişler, semazenler:
Yıldızlara yakarırlar,
Kainat takla atar.
Semazenler, dervişler takla atar:
So,let’s rock and roll;
Döner kainat,
Yıldızlar ayrımına varırlar,
Duyar insancık ve insanlar:
İki ayakkabıyı denkleyen,
Büyük Mevlana bir pabuç-işçisi:
‘İsa’nın - Kutsal Su Bardağı’nın
Tahtadan yapılmış olması gibi.
[Paralel evrenleri bağlamıştır aslında,
İki ayakkabıyı birbirine zamklamakla.
Kuantum’dan (da) çakıyor]
Mezar odasına inen mini kız çocuğunun
Dilini yutmuş bakışları altında,
Sır gizli olan.

Mı acaba?

gizem

17 Aralık 1273: Kara bir gündü;
500 metreyi 8 saatte kat etti,
Eller üzerinde:

Kapı çalındığında,
Müze müdürü için,
Mezar odasına girmek isteyen:
Yaşlı odacı der:
“Sakın oraya inmeyin! ”
Evi neden yanmıştır,
Tam da ineceği sırada
Mezar odasına, müze müdürünün?
731 senelik sırrı-muhafaza:
Müdürün hafızası mı olmuştu odacı?

Evet, ayrı meseledir bu da,
‘Doğal-Merak dürtüsü’nün
Güdü olduğu yerde, yani içgüdü
[Ki bu hastır hayvanlara:
(Saolsun ya, ha ha! - Dememiş miydi -
Sigmund Freud, Jung ya da)
Ama, anlama arzusu, bu derece;
Tabi ki, yapacaktı iç güdü, iç dürtüyü]
Merdivenden inen huzurunda..
Mezar Odası: Kurşun dikiti,
Dört duvarlar minik;
O zamanlarda mumyalama mı vardı?
Haşa! Belki sadece sanatı..

-

Not: Bu şirin ikinci bölümünü yazarken esinlendiğim bir kaynağı
'Mitoloji' grubundaki değerli bir dostumdan aldım.Kendisine
teşekkürlerimi sunuyorum

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 17.5.2004 09:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Bardakçı
    Mehmet Bardakçı

    Çok etkileyici öyküden güzel şiir çıkmış...

    Cevap Yaz
  • Barış Aluk
    Barış Aluk

    Bunun hikayesi tüylerimi diken diken etmişti, şimdi de şiiri aynı şeyi yaptı. Ellerine sağlık.
    Barış Aluk.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Akın Akça