Mevlana ve Hoşgörü Şiiri - Fırat Akbalık

Bir din adamı, bir alim, bir başkalaşım, bir tuhaflık dünyada
gece ve gündüz ne kadar garipse.
acıkmak ve doymak ne kadar basitse
hastalanmak ne kadar zor ve öğreticiyse
Mevlana da böyle radikaldi
olmazsa olmazdı ahir hayatta
O’nunla büyüdük O’nun sözleriyle yaşadık

İslamiyeti tanırken ona uyduk
YARADANIN yasaklarını, güzelliğini onunla tanıdık
yeni bir dünya gelince ortama
her nesilde biraz daha değiştik
güzel olanı görmez olduk,
içimizdeki şeytana durmadan uyduk
hani Mevla’nın sözleriyle
(bu dünyada binlerce ahmak, etek dolusu altın verirde, şeytandan dert satın alır) bizde her gün biraz daha dertlendik
kime bakarsan bir dert, kime sorarsan ihanet
kime selam dersen bin minnet
alanda yok selamı bedavaymış kime ne! ! ! ...
hoşgörüyle bakan yok artık
ben dertliyim sözlerinden, sıkılıyorum cümlesinden, sıkıldık, dertlendik.
oysa gözlerim renkli değil diye üzülen, kör olmadığına şükretsin
Parasızım diyen eseflenen, savaşta aç çocukları düşünsün
Mevlana’nın bu sözlerini unutmasın (Sarhoş, cinayeti yapar da sonra “özrüm Vardı, kendimde değildim der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi Sana,onu sen çağırdın.) der

Sevmeyi bilmeyen Mevla’yı tanısın
Herşeye itiraz eden Mevla’nın sözlerine uysun
Zaman kötüymüş, devir bozukmuş diyen, Mevla’nın bu sözüne bir baksın
(Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde Yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
İnsanoğlu yeryüzüne gelen en değerli varlıktır
Meleklerin secde ettiği,
ALLAH dostu olanın saygı duymadığı için şeytan olduğu
Öyle bir varlıktır insanoğlu. hoşgörü ve sevgiden geçer,
Mevla’nın o meşhur sözündeki gibi” Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve Kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi”