Goft yeki Hace Senai bimord
Merk-i çünan Hace ne karist hord
ÖYLE KOLAY DEĞİL
Birisi dedi ki:Hoca Senai öldü.Böyle bir erin ölmesi,öyle kolay,öyle mühimsenmeyecek iş değil
Saman çöpü değildi ki uçtu diyelim.Su değil ki soğuktan donsun.
Bilemezsin
Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı...
Hiçbir şey içime sinmedi.
Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var.
Ya da okyanusa su...
Düşündüğüm her şey
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Ben kafiye düşünüyorum oysa sevgilim bana
‘Vechimden başka bir şey düşünme’ diyor
Diyor ki ‘Ey benim kafiye düşünenim rahat ol
Benim yanımda en güzel kafiye sensin
Harf ne oluyor ki sen onu düşünesin
Nedir ki harf? Üzüm bağının çitten duvarı
SABAH NAMAZI
Vakit seher?
Zamanın rahmine sabahın nutfesi düştü az önce.
Gün doğuyor yine ve yeniden.
Şimdi hatırla ki, sen de bir zamanlar yokluğun karanlığında yitiktin.
Her kimin yakası bir aşktan dolayı yırtılmışsa, o hırstan ve ayıptan tamamıyla temizlenmiştir. Kimde aşk endişesi yoksa o kanatsız kalmış bir kuş gibidir, vah ona! Ey bizim sevdası güzel aşkımız; şad ol! .. Toprak beden, aşktan dolayı göklere çıktı; dağ (bile aşktan) oynamaya başladı, çevikleşti. Yemyeşil aşk bağının sonu, ucu-bucağı yok; orada gamdan ve neşeden başka ne meyveler var! Aşk davaya benzer; cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki! Her ne kadar dille anlatmak aydınlatıcı ise de dile (gelmeyen) aşk, daha parlaktır. Aşk seçkin erler için gemiye benzer. Gemiye binen kişinin bir afete uğraması nadirdir, çoğu zaman kurtulur. Aşkın yüzlerce nazı, edası, ululuğu var. Aşk, yüzlerce nazla elde edilebilir.
Aşk vefakâr olduğu için vefakâr olanı satın alır. Vefasız adama bakmaz bile. Aşkın beş yüz kanadı vardır. Her kanadı, arştan yer altına kadar bütün kâinatı kaplar. Aşk, denizi bir çömlek gibi kaynatır; aşk, dağı kum gibi ezer, eritir. Aşk, gökyüzünü çatlatır, yüzlerce yarık açar; aşk, sebepsiz yeryüzünü titretir. Temiz aşk, Muhammed’le eşti. Allah aşk yüzünden ona “Sen olmasaydın...” dedi. Hâsılı o, aşkta tekti. Onun için Allah, peygamberler içinden O’nu seçti. Gönüllerin dönüşünü aşktan bil. Aşk olmasaydı dünya, donar kalırdı. Bu dünya pazarında sermaye altındır; o dünyada ise aşk ve iki ıslak göz. Zahirî güzelliğe ait bulunan aşklar da aşk değildir; onlar sonunda bir utanç vesilesi olur. En güzel olan Allah aşkından başka ne varsa can çekişmeden ibarettir...
Âşıklık, gönül iniltisinden belli olur; gönül derdi gibi bir dert yoktur. Âşığın hastalığı diğerlerinden farklıdır; aşk, Hak sırlarının usturlâbıdır. Âşıklar ferahlık kadehini, sevgililerin eliyle öldürüldükleri zaman içerler. Dirhem vermek cömert kişiye lâyıktır. Can vermek de esasen âşığın vergisidir. Âşık, aşk diyarında ne söylerse söylesin, ağzından aşk kokusu duyulur. Âşıkların varlıkla işi yoktur; âşıklar, kârlarını sermayesiz elde ederler. Âşıklar, yoklukta çadır kurarlar; onlar, yokluk gibi bir renktedirler, bir tek ruhları vardır onların! Âşıklara sevgilinin güzelliği müderristir; defterleri, dersleri, meşkleri de onun yüzü! Aşk, âşıkların vücudunu inceltir, zayıflatır; sevgililerin vücutlarınıysa güzelleştirir.
ey âşık! Kendine bak da, insanların işine karışma;
şu şunu söylüyor, bu bunu söylüyor, deyip durma!
filan bana diken diyor,
filan yasemin diye çağırıyor, düşüncesine kapılma!
her söze, herkese aldırma; gül gibi kokmaya bak sen.
filan sana kâfir diyor,
Şimdiye kadar böyle hareket ettin durdun,
artık böyle harekette bulunma, suyu karattın, daha ziyade karartma!
Bulandırma da su durulsun, o suyun içinde ay ve yıldızları tavaf eder gör!
Çünkü insan, ırmak suyuna benzer, bulandı mı dibini göremezsin!
Irmağın dibi incilerle, mercanlarla dopdolu...
Sakın bulandırma, o saf ve durudur.
Oyun tahtasında bu oyundan başkası yoktu.
Oyna dedi; ilave yapmayı ne bilirim?
Ben mevcut olan bir oyunu oynadım;
Kendimi belaya attım.
@cemil Sarıkaya (ismi küçük harfle başlar.)
Kutsalı bilmeyen kutsallık tan bahsedemez. Siz düşmanlıkla yazdıysanız ancak düşmanlık bulursunuz. Allah dostlarının düşmanı Allah'ın da düşmanıdır.
ben anlıyorum Mevlanayı o derdi yaşarken Mesnevi okuyordum onun derdini hissediyordum kendi derdimide
Allahım bu vuslatı hicran etme
Aşkın sarhoşlarını nalan etme