Bu gün yine,
Uyandım Mevlana’nın sesine…
Aldı beni kütüphanesine,
Daldım bilgi hazinesine…
Yüceltmiş Mevlana’yı ilmi ve tecrübesi,
Taşımış o günden bu güne güzel sesi…
Karanlıkları delmiş gözleri,
Ta o zamandan görmüş bu günleri…
Alın size birinci vecize,
Koşun aynada bakın kendinize,
İki cümleden hangisi uyuyor size:
“Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok.
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.”
İkinci vecize damgasını vurmuş gönümüze:
“Leş, bize göre rezildir ama
Domuza, köpeğe şekerdir, helvadır…”
Her yerde kan, gözyaşı,
Vahşet sarmış ili-ilçeyi, dağı-taşı…
Biz ne diyelim kendimize?
İşte size üçüncü vecize,
Yaşadığımız siniyor mu içimize:
“Sevgide Güneş gibi ol.”
Mum olabiliyor muyuz, mum?
Sevgiye muhtaç değil mi güzel yurdum?
“Dostluk ve kardeşlikte akarsu ol.”
Evde, okulda, işyerinde nasıl ilişkilerimiz,
Çıkarımızdan başka neyi görüyor gözlerimiz…
Oymak için birbirimizin gözlerini,
Hazırdır pençelerimiz…
“Hataları örtmede gece gibi ol.”
Kurban olayım Mevlana!
Çok bozulduk senden bu yana…
Çok icatlar aldık-verdik,
Medeniyeti tersine çevirdik…
Televizyon diye bir icat,
Tele vole, kavganın sesi, insanın teresi,
Yatak odamızda bile vermiyor rahat…
Diyorsun ki: “Her ne olursan ol,
Ya olduğun gibi görün,
Ya göründüğün gibi ol…”
Nasıl yapar senin dediğini bu kul…
Her saniyede bir maske,
Keşke gelsen de vursan maskelere birer fiske…
Kemiksiz dillerde bin bir yalan,
Kimimiz akrep olduk canımıza,
Kimimiz yılan…
Yitirdik kendimizi sevgide heyelan…
En iyi bildiğimiz, sarıldığımız hezeyan…
Alın size dördüncü vecize:
“Bilgi sınırı olmayan bir denizdir.
Bilgi dileyense denizlere dalan dalgıçtır.”
Kurban olayım Mevlana!
Kurban olayım ben sana!
Beynimiz açtır…
Beynimiz bilgiye muhtaçtır…
Söylediğimiz, konuştuğumuz çok şey koftur…
Çoğumuz bilgisiz filozoftur…
Okuyup anlasaydık sevgili Mevlana,
Senin binde birin kadar…
Bu güzelim coğrafya, bu güzel diyar,
Olur muydu böyle tarumar…
Sahiller gitti parsel parsel,
Tarım arazilerinde apartmanlar, siteler,
Her yağmurda siteleri basar sel…
Binlercesinden beşinci vecize:
“Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir.”
Söyle sevgili Mevlana ne denir bize?
Bütün boncuklar inci görünüyor gözümüze…
Sana geldim döktüm içimi,
İçimi parçalıyor bu vaziyet…
Vicdan tatilde, firarda merhamet,
Sokağa düşmüş adalet…
İnsanlık can çekişmekte,
Parada hâkimiyet…
Kurban olayım sevgili Mevlana,
Kardeş kardeşten ediyor nefret…
Sen bizi affet!
Sen bizi affet!
Kayıt Tarihi : 13.11.2006 17:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!