Bir köpek yavrusu, hem aç, hem susuz,
Günlerce dolaşır, yorgun, uykusuz,
Bir ümit içinde arar, korkusuz,
Senin şefkatini bekler Mevlana.
Dünyayı kaplasa gam ile keder,
Hayvanat, nebatat Hakk’ı zikreder,
Canlısı, cansızı “emrindeyiz” der,
Umudu uç uca ekler Mevlana.
Kuşları uçurur sağ ve sol kanat,
İlahi aşk ile döner kâinat,
Şaşarım insana, nedir bu inat?
Umarım küsmesin gökler Mevlana.
Her şeyi yaratan Allah yücedir,
Aksini düşünen akıl cücedir,
Onların nezdinde, gündüz gecedir,
Fikir; kör ve topal, tekler Mevlana.
İnsan fikre muhtaç, fikirlerse aç,
Eczane içinde bulamaz ilaç,
Ancak sen olursun onlara miraç,
Yeniden yeşersin kökler Mevlana.
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 12:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
MEVLA(NA) ’YI ANMAK Mevlana, Mevlana. İyi ama hangi Mevlana? Yeryüzünde o kadar çok Mevlana var ki, akılları, fikirleri, düşünceleri zorluyor adeta. Ülkemi sarmış, dünyayı sarmış, âlemi sarmış sevgisi. Hoşgörü şemsiyesi altında, tüm yaratılmışları harman etmekle meşgul yüzyıllar sonrada olsa. Şems’in ışığını ve sıcaklığını bir akü gibi kendinde depo edip, ihtiyaç duyanların yardımına koşan Mevlana. Mevlana; temiz, saf, berrak, uçsuz bucaksız bir umman. Onda tüm kötülükler, olumsuzluklar, açmazlar yok olup buharlaşır adeta. Nazım Hikmet’in, Rusya’ya gitmeden önce yazmış olduğu bir şiirini okumuştum yıllar önce. “Bende senin müridinim Mevlana” diyordu mısralarında. Mistisizm de, hümanizm de sosyalizm de, hatta ve hatta ateizm gibi birçok… izm de Mevlana’nın sıcacık kucağını arıyor insanoğlu. Bunların hepsi çok güzel belki. Ben biraz değişik bakmak istiyorum olaya. Mevlana, Şems’i Tebrizî’nin nezdinde Allah aşkını bulmuştu. Hayvanatta, nebatatta, semâvatta da Allah aşkını bulmuştu. Bir kuyumcu dükkânından gelen çekiç seslerinden tutunda, sokaklarda oynayan çocukların neşe ve çekişmelerinde dahi Yaratıcının izlerini buluyordu Mevlana. Mevlana kuru kuruya sevilmemeli, Mevlana gösteriş için anılmamalı bence. Mevlana yaşanmalı, Allah aşkı için yaşanmalı. Mevlana’nın nezdinde, Mevla ile olmalı. Semazenleri izlerken, Mevla’nın halk etmiş olduğu güneş sistemi, galaksiler, nebulalar, kısacası milyarlarca yıl hem kendi etrafında, hem de birbirlerinin etrafında, belli bir düzende, bir uyum içinde dönen kâinat tefekkür edilmeli. Sanatçının yapmış olduğu eseri de hayranlıkla izlerken, sanata değil, sanatçıya âşık olunmalı. Gökyüzüne tekrar tekrar bakıp, yorgun bir şekilde gözlerin geriye döneceğini bildiriyor Kur’an da Yüce Mevla. Mecnun, yıllarca peşinde koştuğu Leyla’sında nasıl Mevla’yı bulmuşsa, gelin, bizde Mevlana’da Mevla’yı bulalım, ne dersiniz?
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!