Afgan Belh Şehri’nde ağardı sema,
Göz açıp dünyaya baktı Mevlâna.
Baba Bahaeddin Şah-ı Ulema,
Günbegün ataya çekti Mevlâna.
Davet üzerine Konya’ya geldi,
Tasavvufun derin ilmini aldı,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Sevgili Halil Gürkan,
Ben (naçiz) Mevlâna Hazretlerini çok
okudum,çok yazdım ama alabildiğim bunca etkileşim,haz ancak sizin şiirinizde kemalini buldu.
Herşeyiyle oturmuş,dört dörtlük olan bu şiir,ancak
Mevlâna'yı hakkıyla tanımak,öğrenmek,hissetmek,
hattâ O'nu yaşamak onuruyla ortaya çıkabilir.Eminim,şiirinizi okuma imkân ve fırsatını
bulan,O'nu zamanında yaşayan dost ve yârenleri
kadar tanımış ve anlamış olacak.Ne mutlu size...
Enver Özçağlayan
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta