Metruk Ev Şiiri - Tutku Taşkınoğlu

Tutku Taşkınoğlu
136

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Metruk Ev

Ne zamandır evde oturduğumu kendimi dış dünyaya kapattığımı hatırlamıyorum. İzne ayrıldığımdan beri bütün günümü evde kanepede uzanmış televizyonun kanalları arasında gezinerek ve sokaktan gelen sesleri dinleyerek geçiriyorum. Ara sıra pencereden dışarıyı seyretmeye kalktığımda da tam karşıda birini bekler gibi boş gözlerle bakan köhne binayı görüyorum.
Tüm sıvaları dökülmüş bu tek katlı metruk bina her zamanki gibi sessiz sedasız etrafını seyrediyor; hani öyle düşüncelere dalıp gitmiş ve hayatın artık şaşırtamadığı yalnız bir kadın gibi. Ona bakanları fark etmeyecek kadar dalgın, kendini çevresine kapatmış bir kadın. Sırtındaki yükü taşıyamadığı için çöken duvarlarına sarılmış sarmaşıkları bile hissetmeyen, havanın kararmasıyla ışıklandırılan binaların arasında kaybolmuş bir kadın. Tıpkı benim gibi.
Ben de pencereden etrafı seyrederken bir süredir sadece onu ve ilişkimizi düşünüyorum. Başta pek sevmediğim yönlerini düşünerek onu kendime kötülemeye çalıştım. Örneğin çok bencil bir insandı. Esprili konuşmaları ve sıcak gülümsemesiyle sevimli geliyordu ve ilgi çekiyordu ama aslında kimseyi sevmiyordu. Onu ne kadar tanıdığımı bilmiyordum. Ama geriye dönük düşündüğümde onun bencil, acımasız, düşüncesiz hatta kaba, yorgun olduğunda sinirli olduğunu görüyordum.
Onu arkadaşlarıma anlatırken kızıyorum, küfrediyorum. Giderek daha kızgın olmamdan kendime zarar vermemden korkuyorlardı. Oysa şimdi bir insana beni sevmediği için kızamayacağımı biliyorum ya da benimle ilgili heyecanları yok diye.
Peki, neden kızıyorum o halde? Bilmiyorum. Belki de kızdığım o değil. Kızdığım ne? Aslında kızgın değilim ki kırgınım. Benim onu koyduğum o yerde durmadığı için kırgınım. Hayallerimi öksüz (doğru kelime mi?) bıraktığı için kırgınım. Ama bu suç mu? Onu oraya koyan benim, orada olmak istememesi doğal değil mi? Bir insana zorla aşk kabul ettirilebilir mi? Ya da onun hayallerine müdahale edilebilir mi? Şairin dediği gibi elmayı seviyorsunuz diye o da sizi sevmek zorunda mı? Elbette hayır.
Dürüst olmalıyım hakikaten kızgın değilim. Kırgın belki. Ama kızgın değilim. Acı bana o kadar çok şey öğretmişti ki onu bağışlamıştım. Hatta ona acıyor, onu küçük görüyordum. Benim ne istediğimi, ne beklediğimi anlamadığı için acıyordum; melankolik, bilgiç bir tebessümle etrafını izleyen o metruk ev gibi bilge olduğumu düşünüyordum.
Ama buna hakkım yoktu aslında. Ben bir masala inanmak istedim ve ona göre davrandım. Tek başınıza bir masalı yaşarken, masal kahramanı yaptığınız biri bunu kabul etmediğinde veya vazgeçtiğinde kırılmak çok saçma. O Seni senin onu sevdiğin gibi sevmedi ve bitti.
Bilirsiniz masalların doğru tarafları olmaz, kocaman aldatmacalardır. Bir masala ne kadar inanırsanız gerçekten o kadar uzaklaşırsınız. Bir gün gerçek hayata uyandığınızda uyum sağlamakta zorluk çekersiniz. Tek katlı, bahçeli, mütevazı evin apartmanların arasında gözünü açması kadar acımasız bir duygudur yaşadığınız.
Yaşadıklarınız bir hiçtir ama bir yanınız ‘’hayır gerçekti’’ densin diye bekler. Elbette demez. Ben masalı yaşarken Onun ara sıra masala dâhil olması ama gerçek hayattan kopmaması suç değil ki? Kim istemez kısa bir an için bile olsun gerçeklerden uzak sıcak bir anı yaşamayı. Onun yaptığı buydu. Asla onun için çok önemli olduğumu söylemedi. Benim yanımda olmak onu rahatlattı ama bensiz kalabileceğini defalarca ispatladı bana. Kendine ispata bile gerek yoktu o zaten biliyordu.
Bizim ilişkimiz onun gözünde sadece bir kadeh şarap; yediği yemeği tatlandırmak için ara sıra tadına baktığı ama alışkanlık haline getirmeyeceği, sevdiği ama bağımlı olmadığı bir kadeh şarap. Kimin canı arada bir şarap çekmez ki? Ama ben şarap olmak istemiyorum artık. Ben su olmak istiyorum; yokluğu dayanılmaz olan.
Ve biliyorum aslında ilişkiyi bitiren de ben olacağım. Eğer aynı şekilde kalmaya razı olsaydım, bitmezdi. Siz de biliyorsunuz. Bir ilişkide beklentinizi en azda tutarsanız o ilişki sonsuza kadar sürebilir. Eğer cevabını bildiğiniz soruyu soruyorsanız olacak her şeye hazırsınız demektir. Ayrılmak istediğinizde karşı tarafın ‘’tamam’’ diyeceğini biliyorsanız, kararı siz vermişsiniz demektir. Evet, kararımı verdim. Onun için su olamayacaksam bu masal bitmeli ve ben uzun zamandır su olmadığımı biliyorum.

Tutku Taşkınoğlu
Kayıt Tarihi : 6.9.2016 11:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tutku Taşkınoğlu