İlk geldiğim gün on yedi yaşımda İngiltere'ye
Victoria metrosundan çıktığımda günışığına,
Batılı bir seyyahın onaltıncı yüzyılda
ününü duyduğu İstanbul'u ilk görmesi gibi
görsel ve hissi bir karmaşanın ortasında
bulduğumu anımsar gibiyim kendimi.
Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.
Devamını Oku
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.



