Metroda Bir Engelli
Engelli aracında, durakta bekliyordu,
Gelen gidene bakıp, bir şeyler ekliyordu,
Arada aldırmadan, elini yokluyordu,
Baktım nurlu yüzüne, utanarak ağladım.
Raylı tren içine, bir hamle yapıp bindi,
İki damla sıcak yaş, yanaklarıma indi,
Halinden utanan yüz, kaşlar altına sindi,
Baktım mahzun gözüne, utanarak ağladım.
Meydan boş nutuk attık, başka bir şey yapmadık,
El koyup taş altına, koltuklardan kopmadık,
Onlar ezildi baktık, yolumuzdan sapmadık,
Baktım sırlı özüne, utanarak ağladım.
İş dedi, engel dedik, kovaladık kapıdan,
Geçecek yol vermedik, yaptığımız yapıdan,
Ne farkımız kadı ki, ahırdaki sıpadan,
Baktım vakar izine, utanarak ağladım.
Tek saygı istediler, onu bile vermedik,
İş verip kanatları, üzerine germedik,
Bunlar bizdendir deyip, bir kez olsun görmedik,
Baktım duran gizine, utanarak ağladım.
İçinde neşe vardı, etrafa gülüyordu,
Bir iş görüşmesinden, sevinçle geliyordu,
Ona bakan gözlerim, kahrından ölüyordu,
Baktım gönül sazına, utanarak ağladım.
Nice kardeşim vardı, aynı durumda olan,
İşsiz aşsız köşede, her gün sararıp solan,
Artık kalmadı yaşlar, kan idi göze dolan,
Baktım ayak tozuna, utanarak ağladım.
Azmi görüp utandım, bakamadım yüzüne,
Tokatlar vuruyordu, tembelliğin özüne,
Gurur duydum baktıkça, parıldayan gözüne,
Baktım yaşam tezine, utanarak ağladım.
Gelip de bir araya, bir köprü kuramadık,
Engelli kardeşleri, sineye saramadık,
Mizabi yanık üzgün, dertleri soramadık,
Baktım kışta yazına, utanarak ağladım.
Espiyeli Muhsin AKTAŞ
09.08.2008
www.muhsinaktas.com
Kayıt Tarihi : 11.12.2008 13:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!