Yüzüme gülenler vardı, bıçak hep sırtımda
Dostum dediklerim, kayıpmış yıllar sonra
Kalbimi masaya koydum, taş zannedip kırdılar
Şimdi ben değilim artık, gözümde yok yarınlar
Geceleri kendimle savaşıp sabahı gören
Ben ki duygularını şiirleştiren adam
Beni sen olarak bil ve beni iyi dinle
Açıldı sana kucak kucak şu gönül odam
Neyim varsa içinde, seç al kendi elinle.
Ağlamak mı istersin, gözlerim yaş doludur
Ölmek mi istiyorsun, mezarlık gibi ruhum
Sen gidince;
uçtu kelebek kanatlarında mutluluğum
Geceler hep siyah giyindi,
Bir bardak şaraba, sarhoş oldu zaman,
Kaçtı gözlerimden sevi uykusu
Ellerim sıcaklığını tatmadan.
Neden suskun, Niçin solgun
Yüzündeki gül!
Yabancı gibi duruşun
Yoksa bitti mi her şey!
Yoksa...Gidiyor musun?
Bütün damarlarımda sen varsın
Bitmeyen şarkısın dudaklarımda
Gözbebeklerimde alevsin yanarsın
Sensiz yıkım olur bu dünya gidersen.
Aşkımız maziye karışıp gitmesin
Her harfine bölüştürdüm hasreti
ve yaktım gözlerimdeki siluetini
geçtim saçlarınla örülü ormandan
mühürledim kalbimi, kokuna hasret kalarak.
Dokunsan, yanarım belki de ateşinden
Kanadı kırılmış bir kuş gibiyim
Uçmak istesem de uçamam artık
Günlerce içmişte sarhoş gibiyim
Bu aşk badesini içemem artık…
Bir kuru yaprağım hazan misali
Çaresiz gözlerimde yokluğun sızı
Bu mevsim sevgimizin başlangıcıdır
Yüreğimdeki yara sende sancıdır
Sönmez içimizdeki ilk aşk yıldızı.
Birlikte gezdiğimiz, gezdim yerleri.
Kim bilir kaç kişi geçti üzerinizden
Kim bilir ne hüzünler biriktirdi
Hıncını çıkardı sizlerden,
Mutlu mutsuz ayaklar bastı size
Bilmem kaç kendini bilmez tükürdü yüzünüze,
Ağladı gecenin sessizliğinde bir garip yolcu
Kalbimde açan en son gülümdü
Mecnun’dan Leyla’ya giden yolumdu
O kara gözleri görmediğim gün
Çok acı çekerdim, bana ölümdü…
O masum bakışı, tatlı gülüşü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!