Ey kaf dağını yol ettiren güzel,
Dayanamam, dayanamam ölürüm.
Düşümde senden uzanınca bir el,
Uyanamam, uyanamam ölürüm.
Düğüm düğüm düğümlenir aşk ipi,
Unutamadan saç ile çehreni,
Vefanda sözünde sitemim kalır.
Bir lahza bulabilsem gözlerini,
Sitemi tasayı yasımı alır.
Güzellerde bulurum suretini,
“Ey gözleri efsuni güzel! ”
Yürekte dayanacak hal mi kaldı?
Dört mevsim güller gazel,
Üstüne koklanacak gül mü kaldı?
Kadir Mevla’m ne sükut ne isyan,
Sanki Azrail gizli gözlerinde,
Dönüp bakışın canımı alır yar.
Azrail gözlüm ferman ellerinde,
Aşkına destur yoksa, kurulsun dar.
Kıymet bilene altın olur beden,
Desen desen işleyip sarrafım ol.
Meleği hurisi inse ta gökten,
Yalnızca sen, yalnız benim yârim ol.
Temerrüde düşmüşken aşkın yolu,
Ey çifte gamzeleri sırra mahzar,
Bil ömür köprümden çok sular aktı.
Gönül tahtıma tam bulmuşken ayar,
Yanası gözlerin gözüme baktı.
Bin geceme hacizdir bir gülüşün,
Gölgende parlayan yıldız,
Işıkta seni kıskanır.
Parlak güneş değil yalnız,
Ufukta seni kıskanır.
Rüzgâr eğilir arından,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!