Güneş gibi sıcaktı,
Gül bahçelerinden bir gül gibiydi yanakları,
İçinde büyümüş acıları ifşa ederdi gözleri.
Sırlarının kilidi gibiydi dili.
Gülüşü,kederli denizlerin üzerinden esen hüznü anlatırdı.
O hiç şarkı söylemezdi.
Tükendim be anacığım tükendim
İçim nasıl bir bilsen
Tatsız tuzsuz oldu hayat
Sevdiğim herşey benden uzaklaşıyor tek tek
Neye baksam alaca bulaca
Gökyüzü tavan
Mutluluğumu ipe çektiler
Bayram namazından sonra
İki gözüm iki çeşme
Yaşamın kuytu köşelerinde
Kimsesizliğimi haykıra,haykıra yüzüme
Abalıya vurdular
Ben sana yalnızlığımı anlattım
Yağmur tarlalarının ötesinden,
Yanık bulutların içinden haykırdım
Duymuyorsun
Özlemimi kırlangıçların kanatlarına yükleyip
Sana gönderdim
Kalbimi kapladı kara bulutlar
Efkarlıyım gene ey vefasız yar
Alıp başım gitsem de ben diyar, diyar
Varlığın hep yanımda ey vefasız yar
Akasyalar açtı her yerde bahar
Sen beni
Ben seni
Kendi değerlerimize göre biçimlendirdik
Birbirimizi öyle varsaydık
Yaşadığımız her şeyi de.
Mutluluğumuzu da
Kalbimi söküp aldılar içimden
Ve tüm organlarımı da
Öylesine acı çektim ki sen gidince
Bütün duygularım yok oldu
Karanlık mağaralardayım
Zamanı dokuyorum
Güz sonu rüzgarlarına kapılıp
Karışsam dağların kuru ot kokularına
Dolambaçlı akan nehrin
Türküsüne eşlik etsem
Sarp kayaların yalnızlığını paylaşsam
Ulu ağaçların yapraklarında
Namert olayım sevip de söylemezsem sevgimi
Namert olayım sevgimi haykırmazsam aleme
Yazmazsam ismini dağlara taşlara
Seversem,sevgiyi bilmeyeni
Namert olayım
Sevgimi
Sen gelirim derdin
Ben beklerdim soğuk yağmurlarda
Sonra gelmezdin
Ümitlerim kaybolurdu
Yağmur damlalarında
Yüklenip acımı dönerdim evime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!