bıraktım kırılmayı geçen gün, tamamen bıraktım
tekrar başlamayı düşünmüyorum masraflı oluyor
tamam daha önce de bırakmıştım birkaç kez
nefsime yenik düşüp tekrar başlamıştım, kötü çevre
ama bu kez kesin, çünkü bu kez bıraktığımda
bir köpek başını kaldırıp karanlığa havladı
…bir de yürüyen kuşlar var ki
bu kuşların fikirleri uçuyor… (alıntı)
düşlere çok borçlandım son birkaç bin yıl
nasıl ödeyeceğimi bilemiyorum
bütün (ger)çeklerim karşılıksız çıkıyor
sonunda kapıma ücra memurları gelecek
ve hiçbir şeyimi alıp götürecekler
insanların yarısı anlamsızlığı seçti
ne korkunç bir şey bu!
ne korkunç bir şey!
Ben bir müddet yokum
Yalnızlığı yalnız bırakmayın
Ara sıra parka götürün
Şefkat gösterip gıdığından öpün
Ona gerçekleri söylerken
Kelimeye saygı duyun, -kelime kül'dür
bugün küçük düşler kumbarasına
bir adet “tren raylarında yürümek” attım
dünyadan kaçtım kedi adımlarıyla
ortalığa saçılmış duygu leşlerinden kaçtım
diz çökmekten dizleri yok olmuşlardan
cesarete saygı duymayan eğilmişlerden
(Ah, o ışıltılı sahtelikler alanına nasıl da birbirlerini ezerek doluşuyordu büyük çoğunluk. nasıl da keyifle izliyorlardı piyon değiş tokuşunu. onlar o sahneyi kabarmış iştahlarıyla izlerken ben tanıdık bir his bulup
tren yolculuklarına çıkıyordum. istasyon adlarını ezberliyor ve o adları getirip ağzının kenarına bir doğum günü hediyesi gibi bırakıyordum. bu; içtenliğin maskesizliği ve daldığım düşüncelerin meyvesiydi.
zamanın oynaklığı ve ahlaki çöküşün ifade bulduğu yüzler sergisinde güle güle harca benden ödünç aldığın maskesizliği. borcun yok.)
dinlen toprak! biraz dinlen
her yer kalbe inemeyen insanlar yığınağı
her yer kayıp eşyalar bürosu
I.
az önce baktım daha.
sarılacak kimse yok.
bütün kucaklar ölü ele geçirilmiş olay yerinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!