gözler kalbin emniyet kemeri
görmesin de incinmesin ister o kadar emeğin akıbetini
tenimin çelişen heyecanlarından yorgan
gözyaşlarımdan yastık
halihazır hislerimden seyirlik:
bulutların üstünde bir çocuk hayaliyim
alçalmak yaramazlığından uzakta
kelimelerle yarışan kum saatim
akmak cesaretinden uzakta
ya ıslanırdım boğuk sessizliğinde gözlerin
ya da bembeyaz akınına kaptırırdım
Karşımdaydı işte
boynu bükük yapraklar
ve bir sonbahar ritmi
hüzünlü
sesler var kalabalık
aşikar her bir bakış bir mum daha söndürür
kala kala evliya masallarının ürpetisi kalır
huzur denen işte budur
aramaya bir çöl ve bir eşik
bir eşik ki
hayal, kelam, masal, dua
bir çocuk
mavi ve taptaze göğün altında koşar
gölge gerçeğini görmezden gelerek
meftun fıtratını değiştirebilirmiş gibi
hatta kaderini
cennet dokunur her rüyasına
güneş çıkınca sönüyor gökteki ve yerdeki yıldızlar
ve her şey böyle başlıyor
sokak lambalarının suni cezbesi bile anasını terk ediyor
gün bizi içimize hapsediyor
komşu çocuklarına heveslenen müşfik anneler gibi
bize 'olması gerekenler güruhu' nun elbiselerini giydiriyor
olsaydı cesaretim mavi bulutlara eş
olsaydı sabahların necip hırsına vefa
ne yorulurdu alın, ne de batardı güneş
...
belki Rum diyarından bir güzel yüzlü Arap
kollasa efkârımı, üzengi olsa bana
gecenin
baktıkça bayatlayan gölgelerinden
çamuruma karışan korku
söküp alıp yıpratıp
dolup taşmakla durulan kalbimin
nâzende güller yetişen bahçelerinde
gün olur da haykırışlar yürekleri parçalar
sönmüş aşklar yüreklerde bir kıvılcım yakalar
gül kokulu ümitlerin tenha bahçelerinde
belki bir gün kalplerimiz merhameti hatırlar
ağaç odur ki yaprak
dalına ağır gelmesin;
ağaç ancak o zaman
göğe kucak açabilir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!