Bu şehir bizi unutmamalı...
Ne sevdalar yitirdik....
Ne ayrılıklar yaşadık biz bu şehirde...
Hemen her sokağında bir hatıramız vardır.
Kos helvacısı, bozacısı şahittir....
Eminönü, galata, emirgan şahittir...
Hep bir umut içinde....hayatımı değiştirecek...
O babacan iyilik meleği yaşlı amcayı...
Bekledim durdum bir sokak köşesinde.
Lüküs arabasıyla bana çarpıp...
Hastane masraflarımı karşılamasını...
Muhteşem köşkünde birkaçgün misafir etmesini...
Gelişim daha dün gibi...
Zaman nasılda akıp gitmiş...
Yıllar ne çabuk geçmiş.
Birazdan bütün eşyalarımı toplayıp...
Gideceğim buralardan...
Birtek iz bile kalmaycak benden.
Giderken saçlarından bir tel bırak...
Avunayım....
Birde malum sebeplerden....
Söyleyemediklerini yaz bir kağıda....
Ne son kez bak gözlerime....
Nede veda busesi kondur yanağıma.
Önce gözlerin geçti fikrimden
sonra ellerin ve... yüzün...
Solgun bir sonbahar gibi yüzün...
Akşamları bir başıma kaldıgımda,
Hep gözlerin geçer fikrimde...
Terkedilmiş bir istanbul akşamı
Benmi dedim...
Bütün yapraklar dökülsün...
Mevsim hazana dönsün...
Ve kuşlar yuvasız kalsın...
Göçüp gitsinler çığlık çığlığa uzak diyarlara.
....Benmi dedim...
Hani bir ayaz mevsimiydi....
Sen gitmek için....
Valizini topluyordun....
Ben kalman için...
Gururum yerlerde yalvarıyordum.
Aldırmadan gözümdeki yaşlara...
Sana şiirler yazmayacağım
Şarkılar söylemeyeceğim....
Sen giderken ardından....
Göz yaşı dökmeyeceğim.
Sitemler.....küfürler yağdırmayacağım.
Sensizliğe lanet etmeyeceğim.
Sonsuzluk Diyarından bir davet aldım
cennet kuşları getirdi..
Gülkokulu yarin selamını...
Ayrılıkların olmadığı....
haretlerin tükendiği....
ve güneşin hiç batmadığı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!