Doksan sekizin şubatıydı ilk hançeri yediğim
Acısı dindi izi kaldı
Yıkamadı ama öyle salladı ki
Yerküre kıskandı azamatin şiddetini
Yıllar peşi sıra koştururken
Nedensiz tükettin görmediğin o medeni akdini
Günahın kandırdı şavkı sönen vaktini
Zaman unuttun şahsındaki ruhani makamı
Katıpta düştün gökteki kabrimin şimali
Karanlıkta aradım o gül bahçeli evi
Eskitmezmiyim bu demir parmaklıkları nefesimle,
çürüse de ciğerlerim.
Delip geçmez mi yaşlı ıslak bakışlarım,
kalın duvarları kör olsada gözlerim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!