korkum,
bir sapan taşı
çarpıp gövdesine
düşeriz diyordum
kaç yolcusu vardı
metal kanatlının
bende heyecan çok
hayret korku yok
ne kadar küçüldü şehirler
yemyeşil köyler
yosun kaplı göller.
bulutları yardık geçtik
bir bulut çölüne düştük
tuhaf bir hafiflik
gizemli
sonsuz beyazlık
sınırsız ferahlık
kar yığınları
beyaz laleler
leylaklar
zambaklar
her biri şipşirin şekiller
kah düz beyaz
kah dalgalı desenli bir örtü
metal bir kuş olup
uçtuk....uçtuk..
bulutların üstünde
kar topu oynadık
karardı birden beyaz çöl
yağmur bulutları sardı
kar beyaz
masmavi gök kayboldu
görünen simsiyahtı
beyazlık ne güzeldi
bulutların düğünü gibi
el sıkışıp durmuştum
masmavi gökle buluşmuştum
siyah, simsiyah bir boşluk
metal gövdede
merak ve korku dolduk
kara yolu lakalarına benziyordu
şimşek dolu bulutlarla
sarsıldıkça sarsıldığımız
iyi ki
hostesler güven veriyordu
bir boşluğa asılmışız
farkında mıyız! !
içime sığmaz bir hikaye
gökte yolculuk şairane
ilk ve son oldu
sevdim ben korksam da
bu metal kuşu...
Mustafa kaya
25.04.2006
www.mustafakaya.net/frm
Kayıt Tarihi : 25.4.2006 00:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
korkudan sıkışmışlığım
bin bir mahcup halim
metal gövdenin içinde
sarsıntılara alışmışlığım
ahh uçağa binişim ve inişim
içime sığmaz bir hikaye …
Mustafa kaya
YÜREĞİNİZE SAĞLIK MUSTAFA BEY BU GÜZEL ŞİİRİNİZ İÇİN KUTLARIM SİZİ KALEMİNİZ DAİM OLSUN SAYGILARIMLA
TÜM YORUMLAR (3)