Mesut Pala Şiirleri - Şair Mesut Pala

0

TAKİPÇİ

1986- Gümüşhane'nin Kelkit ilçesine bağlı bi köyde dünyaya gözlerini açtı.
1987- Ailesi Izmite göç etti.
1995- Babası kaçak işçi olarak İngiltere'ye gitti.
1999- 'e kadar eğitimini Derince'nin Prireis İlk Öğretim Okulu'nda sürdürdü. (Şimdi: Sabancı Ortakları ve Çalışanları İlköğretim Okulu)
- 17 Ağustos depreminde evleri yıkıldı, şans eseri Erzincan'daydı, ailesinden 2 kişi enkazda vefat etti.
2000- Annesi ve kardeşiyle babasının yanına, İngiltere'ye taşındı.
2006-2010- Üniversite Lisans programını tamamladı< ...

Mesut Pala

Gün gelecek devran sürececeğiz
Gün gelecek bütün dertleri sileceğiz
Gün gelecek bitecek bu çile
Ve işte 'O' zaman...
Ancak O zaman vaktimiz dolacak

Devamını Oku
Mesut Pala

Uzun bir sokak
gece yarısı oldu olacak
soğuk içime dolarken
ellerim cebimde
yanıyor pırıltılı sokak lambaları
Ama tek renk sarı ve turuncu...

Devamını Oku
Mesut Pala

Biraz Sessizlik Lütfen...
Rüzgar kulağıma bir şeyler fısıldıyor...
Biraz Sessizlik Lütfen...
Ruhum karşıma geçmiş bedenime nutuk çekiyor
Duyamıyorum!
(...)

Devamını Oku
Mesut Pala

Ha senmi geldin,
buyur geç içeri...
benide efkar basmıştı tam,
tam şiir yazıyordum bende.

Neyse: otursana iki lafın belini kıralım.

Devamını Oku
Mesut Pala

Herkez bizde,
ağaçlar yaprak dökmüş,
televizyon açık,
gözlerimi kan toplamış,
her tarafı sel basmış,
hava zifili karanlık,

Devamını Oku
Mesut Pala

Sana seni sevdiğimi nasıl anlatsam?
Ben bende saklıyım, sana nasıl açılsam?
...
Dinle şimdi o günki sessiz çığlıkları...
...
Şansıma say; yüzüne bakabildiğim her anı

Devamını Oku
Mesut Pala

Aynı yolun yolcusuyuz.
Yolumuz uzun...
Bir gece vaktinde,
Ay doğarken,
Yıldızlar henüz parlarken.
Hava soğuk,

Devamını Oku
Mesut Pala

...titrer her an tenimdeki her tüy,
Kıvılcım gibi her kalp atışım
alev alır vücudum
zamansız, nefessiz ve sessiz tek kelimeyle...
BİR TEBESSÜM
kuru dudaklarımda;

Devamını Oku
Mesut Pala

Bunca sene yoka bakmışım.

hayal olmuş,
sevgi dudaklarımda;

karanlık ruhlar çevrelemiş,

Devamını Oku
Mesut Pala

hiç duydun mu ağustosta kuş sesini?
hiç duydun mu rüzgarın bıçak gibi yel kesişini?
hiç duydun mu ocaktaki ateşin kükremesini?
Peki ya hiç doydun mu bu kadar yeşile maviye?
ya bu kadar toz duman toprağa?
ya bu kadar ete süte yemeğe?

Devamını Oku