Ya varsın ya yoksun
Uçurumun kenarı
Hayat döngümün kilit noktasısın
Ya varım ya da yokum
Toprakta filizlenen bir tohum gibisin
Başını örten şalın mı olsam
Kipriklerin mi bilemedim!
Kolunda ki saatin mi olsam
Ayağında ki ayakkabı mı bilemedim!
Ben neyleyim maviyi yeşili
Bahçelerde ve gökte olmadıktan sonra
Toprak susuz olur mu
Neyleyim çölü neyleyim kuru gölü!
Fidanım da açan bir tomurcuk
Geceler büyük bir nimet
Sessizliğin gecenin sessizliğine karışır
Gönül yorgunluğunun sesi çıkmadığı gibi
Gözyaşları kaybolur karanlığında
Ne bir utanma kalır geriye ne de başka birşey
Sadece sen bilir ve sadece sen silersin akan damlalarını
Sen gül,
Hep gül yârim!
Gülmez isen sen,
Gök gürlesin,
Bulutlar ağlasın yârim!
Benim yarîm çok farklı olsun,
Bir uyuyuşu var...
Hele o gözleri,
Göz kapakları,
Uykuya yenik düşüşü,
Bir o kadar da uyumak istemeyişi!
Sinem doldu dolacak
Yer yüzü suya hasret
Göklerden emir bekler
Gözlerim çehrene hasret
Bir vesile ile gelsem sana
Resimlere bakıp bakıp gözlerin
Düşlerine kapılıp yüreğin doldu mu hiç?
Bu diyar sensiz bana dar gelir
Hislerim sana dert oldu mu hiç?
Hangi ışık kaynağının yansımasıdır bilmem çehren!
Nerede narin bir el, bilek görsem
Sen düşersin aklıma
Oradan da sineme dolar hülyalarım
Hoff diye bir ses sonra!
Ansızın sessizliğimi bozan ses
Bir taraftan hayat
Bir taraftan vizeler
Öbür yandan gök gürültülü Nisan yağmuru,
Bir yandan sen...
Hepsi birden geldi üstüme
Ama en son sen!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!