İşte yaz vahası duruyor Sahra-i Kebir'in içinde
Biraz Çöl biraz Güneşli biraz Kalemsiz yaz
Kimsesiz bir yolcuyum yolun ortasında
Mola veren elinde kiri az kiraz
Güneş bölünür yazımda biraz ay biraz Yıldız
Karanlığın kapladığı sükûnetin bürüdüğü gecem
Çok şey birikti
Kelimeler, sessizlikler, yalanlar, gülmeler
Gördüm ki yol hiç gitmiyor
Gitmenin yolu hiç bitmiyorum.
Günaha girdim
Birikti herşey sana dair
Kirli elleri Arasında bir kaç bozuk para dilencinin
Tuza basarak kanayan yaraları
Bir hatırayı canlandıracak yıldızlar
Deniz dehlizinden semaya ulaşarak
Yüzün, gözün, sözün hatıralarımı zonkluyor,
Bir eski gemi iskeleti gibi zamana karşı
Umutsuzluk gözyaşım değildi
Zehir egemenliğiydi donuk bakışların
Sessizlik çöküyorum
Okudun mu hiç
Düşün Zaman'ın akıp gidişini
Biliyorum
I
Karanlıklaştı mil çekilirken uykum
Gözlerim soluyor ateşleri Üstüme
Ki sendeydi aydınlık, aşk çıkmazında
Sesin kulaklarıma ninni tadında varırken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!