27 Mart 1979' da Nişantaşı'nda dünyaya geldi ve hızla geçen yıllar karşısında şaşkın bakışlarla izledi herşeyi, kendini ve değiştirmeye gücünün yetmediklerini bile... Şimdi baktığında gördükleri karşısında kendisi bile şaşkın. Tertemiz bir papatya yaprağına bıraktığını söylüyor herşeyi, ya sever çıkarsa diye hayata ve aşka dair olan herşey için... Ama her sözünün sonunda muhakkak BEŞİKTAŞ...
Anladım;
Solan bakışlar ayrılıklara dair bir mektup yazıyor an be an
Oysa okumasını bilen kaç kişi kaldı ki?
Anladım;
Senden vazgeçmek imkansız gibi görünse de
Sakladım sevgili, sakladım seni yıllarca
Sensiz yıllara isimler verdim türlü türlü
Kimine lanet dedim, kimine berduş
Kimi anladı beni, kimi anlayamadı
Yine Aralık sonları, yine kalabalık bir İstanbul gecesine ortak ettim seni
Sen uyuyordun oysa, ben ise nöbetindeydim sevginin, aşkının
Önce hava kapanır apansız
Sonra gök gürültüsü
Ardından yağmur boşalır
Gece konduda mesut ıslanır
Hayaller ıslanır
Gençlik ıslanır
Bilirim yerin başkadır
Yurdun başka, yüreğin bambaşka
Nasıl gelsem yanına, nasıl
Tutsam ellerini KARDELEN
Duyar mısın kapını çalanın yüreğini
Yine sarhoşmuşum, inan hiç hatırlamıyorum
Kendime bir kadeh rakı ısmarlamak için geldiğimde oldu herhalde
Senden bahsetmişim deniz analarına, yosunlara ve nöbetçi martılara
Birden bir damla gözyaşı sarktı bana doğru, kimden geldi çözemedim
Maviydi, beklemekti oysa mavi ve umuttu o sahilde biz için
Söz verdiğimiz yerdi aşka sevgi ile, ben sadece özür dilemek için gittim
Hayatta en çok konuşmam gereken zamandı o an
Susmamak ve konuşmak gerekiyordu, ama yapamadım
Başaramadım yine hayat, sen hep gelipsin bende
Belki bir kaç kelimede saklıydı hayatın gerisi
Yine cömert davrandım, yapamadım
Geçmişime gönderdim dün son mektubu
Bilirsin ben beceremem yazmayı, konuşmayı da tam bitiremem
Hayatta en çok dinlenmek isterdim, çünkü anahtarı hayatımın burada
Ama gösteremedim bunu şimdiye dek sana da, sana da
Eskiye bir mektup yazdım dün gece, kuruttum papatyaları da
İlk gördüğümde sadece bakmıştım sana, sadece bir an baka kalmıştım
Aradan bir gün geçti, yine gördüm seni bu sefer daha çok baktım
Baktıkça sevdim, sevdikçe baktım o insan yüzüne, o dost yüzüne
Seni diğerlerinden farklı kılan o ak pak yüzün etkilemişti beni
Yüzünde yılların verdiği acılara artık direnemeyen kırışıklıklar
Ve omuzlarında bir ailenin sorumluluğunun ağır yükü
Bir yanımı sakladım hayata, diğer yanım sizlerin olsun
Yaşayamadıklarımın dietine ayırdım o maviyi
Yeşil sizlerin olsun
Dokunmayın maviye
Ne istersiniz bilmem, anlamam, almaz aklım
Birlikte çektirdiğimiz ilk fotoğrafı hatırlasana sevgili
Acaba cesaret miydi, yoksa delilik mi?
Gülüyorum şimdilerde baktıkça
Fotoğrafta dahi 3 kişiyiz, yalnızlık yine başköşede
Baktıkça sana dokunmak geliyor şimdi içimden
Dokunmak, dokunmak, dokunmak..........
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!