Bir İstanbul anlar beni bir de şiirler
Kulağına fısıldarım Çamlıca aşkla dinler
Şahidimdir benim vuslata ermiş gökler
İstanbul benim canım, İstanbul benim canım
Esiyor serin rüzgar, şenleniyor dalgalar
Koyunca başımı yastığa
İçimde tavan arasinda gezinen bir yilan ürküntüsü
Bulanik düşünceler, kafam ihtiyar bir çiftin anılar sofrası
Yeni ve eskiyle hemhal
Yaşamak! !
Bir fırtına var içimde,
Bakmayın sükûnet haykıran duruşuma,
Bir okyanus var içimde,
Gemileri yüzdürmeyen hoyrat rüzgârlarıyla.
Sözcükler kurşun olmuş düşünceler vurulmuş
Parçalandı asuman hoşgörü yetim kaldı
Gündüzün ortasında bülbüller baykuş olmuş
Kardeşlikler yıkıldı Yunuslar sözsüz kaldı
Mertlikler mazi olmuş civanmertler yorulmuş
Kelimelere yüklenmiş ayrılıklar, sevdalar ve umutlar
Hissedilmeden yaşanır yarı ölü duygular
Hüzünleri gözyaşsız, sevinçleri heyecansız
Tahtadan atlarını şahlandıran insanlar
Ankaranın ıssız sokaklarında işitilen çığlıklarım
Kaldırımlar 1 ceset gibi soğuk ve dehşetli
Her köşe keskin bıçak kesiyor geceleri
Düşe kalka giden benim 'sönmeyin ışıklarım'
Yarınlar sizin olsun kalsın bana yanlızlığım.
Yükselir gökyüzüne gecelerle yalnızlık
Sürme çekilir gibi süzülmekte yıldızlar
Duyulmaz bu sensizlikte en ağır çığlık
Yitirilmiş umutlar, susuz, çatlak dudaklar
Feri söner gecenin katmerleşir karanlık
Ve sen!
En zifiri ıssızlıklar üzerine doğan
Dağlar ardında yükselip
Gölgeleri kül eden
Ve seninle!
Yabancılaşmış artik herşey
Yağmur, bereketine
Gökkuşağı, renklerine
Yabancılaşmış artik her şey
Aydınlık, günesine
Karanlık, gölgesine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!