nasıl söner bu yalnızlığın gizemi Ea
ilk kahkahamdaki saflığım nerde
kim uyandırdı tatlı ve cühela konuşmalarımı.
ciddiyet benim aynam değil sanki,
sevmelisin notaların yürekçesini
yüzünde asimile bir acı ürpermeden.
duyarım,aynı yetim dağların öksüzüyüz
beşikten beri aynı dilin kemiği,
aynı hisleri öğütür bozkır senfonileri
Merhaba sevgilim!
Esmer halkaların hıçkırığı hala senfonik
Dengbejler isimsiz mezarların romen rakamlarını sayıklıyor
Ölülerimizin kefenleri dekoltesiz ve tutanaksız.
Ben bir şiir gırtlağı,
Batarken hüzünlüdür bir hikayenin izdüşümü
hür bir nehir gördüm bana çok benzeyen
dalgalarında özgür düşler saklayan
Botanın yazgısı ezelden beri benim
bu pişmanlık
bu kahrolası yalnızlık
bir bezginliktir ferasetim
HİSLERİN LİSANI KEKEMEDİR
ne demeliyim Sorya
hislerin lisanı kekemedir
Sen aklımın en ön cephesinde
Mevzi alınca;
Kalemimin kuvveti
Köprücük kemiğindeki
Kafiyelerden korkardı..
bazılarının uyağı hiç susmaz Adonis, koşar
çok yaş aldı bozkırın ölüm ağları, hala
kavlu-bela’ya uzanır katran acılar
aşağıda yazılanlar coğrafyanın kangren ağrıları
yukarda duyulanlar kronik mırıldanmalar
———————————————————
Ben yazacağım hep üryan vicdanla koşarayak
yalnız herşey benim etrafımda dolanmıyor kandıramam kimseyi, her insan biraz yaşar herşeyden bir dilim
kendi kapımdan çıkarsam insan var ağlayan
kendi yalnızlığımdan sıyrılsam konuşmam gereken dünya var gülen
Sümeri Bir Güzellik: 32 HARF
İlk paragraf rahimden başlar,o kıskıvrak kısmetle
Sonradan Ezidi Lamia’nın çığlığına evrilelecekti anlatamamanın sancısı
Ve Sümerlerin ırmak kadar uzun kalbleri vardı ki yazdılar
Uzayan geceyi,genişleyen evreni, bilhassa anlaşılmamaya bir çareyi..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!