1880
-
Ya Rabbim,
Bağışla bizi.
SENİNLE BİRLİKTE ANILMAMALI
HİÇ BİR ŞEY
Bir damla bilgi verdin ya.
Ulaştır şimdi onu okyanusuna.
Canımda bir damla vardır,
Onu heveslerden,bedenden arındır.
Toprak örtmeden,yeller savurmadan önce.
1885
-
Gerçi topraktan da yelden de,
Alırsın geri onları.
Girse de yere.
Çıksada göğe bilmez misin?
Bu zavallılar,
Senin güç hazinenden nasıl azat olsunlar,
Sen dilemeden.
Yüzlerce yokluğa girse bile,
Sen çağırınca,
Başını ayak yapar da koşarak gelir.
Yeter ki dile...
Nasıl oluyor bu oluş,akıl durur...
Her an,yokluklardan,
Varlığa doğru kervanlar doğrulur.
1890
-
Gece olup karanlıklar çökünce
Tüm akıllar,manalar batar.
Güneş,sabah olup işiklarını dökünce,
Denizden birer birer baş çıkarırlar.
Sonbaharda,
Ölüm denizine dalar yapraklar dallar.
Kuzgun yeşile ağıt yakar.
Emir gelir de yokluğa,yediklerini geri ver diye,
Gelir dal dal,çiçek çiçek geriye.
1895
-
A kardeş aklını başına al.
Her an güzün var,baharın var.
Gönül bahçesini gör yemyeşil,taptaze.
İçi dolu güller,serviler,yaseminlerle.
Yapraklar çoğalmış ta dallar gizlenmiş.
Çiçekler açmış ta ova ve köşk görünmüyor.
Bu sözler bütün olan akıldandır.,onun dokusudur.
Gül bahçesinin,servinin,sünbülün kokusudur.
1900
-
Gül kokusu olmayan yerde,gül kokusu dökülür mü...
Şarabın olmadığı yerde,hiç şarap köpürür mü...
Koş o kokunun peşinden,hadi gel gayrete.
O kılavuz koku götürür seni kevsere,cennete.
O açtı yakubun görmeyen gözünü.
Kötü koku gören göze çeker set.
Madem Yusuf olamıyorsun,
Yakup ol da gözyaşı dök,feryat et.
1905
-
Ne der Gazneli Hakim Senai
Nazlanmak için gül gibi yüz lazım.
Eğer sende bu yoksa,
Kötü huyun etrafında bari dolaşma.
Yusuf önünde güzellikten naz olmaz.
Yakup ol yalvar, benizin solmaz.
Öyle yalvar ki yok yoksullukta bir ölü ol.
1910
-
Öl ki İsa diriltip seni güzel kutlu eylesin.
Baharda taş içinde çiçek açarmı,olur mu ağaç.
Toprak ol ki çiçeklerden örülsün taç.
Yıllardır gönül tırmalayan taş oldun.
Bir zaman da toprak olmayı dene.
Hani o çalgıcıyı anımsa.
Bülbüller eşlik ederdi ona şen şakrak.
1915
-
Dinleyenin yüreğinde kıyametler kopardı.
Sanki İsrafildi o,
Ölülerin canlarını bedenlerine sokardı.
İşte Peygamber yürekleri de,böyle ezgilerle doludur.
Duygular sağır olur.
1920
-
Duygu kulağı zulümlerin oğludur.
Perilerin de ezgileri vardır.
İnsan duyamaz onu.
Duyurmayan şey,perilerdeki sırlardır.
Belki onlar komşudur size yakın
Belki sığ sulardadır.
Ama gönül ezgisi,her ezgiyi yıkar geçer.
Peri ve insan,ne kadar da ilgisizdir.
Ne kadar da cahil,bilgisizdir.
1925
-
Bu alem oluş ve bozuluş alemidir.
Her an bin tane kıyamet kopar.
Ey bu alemin çürümüşleri!
Ne doğdunuz siz,
Ne de ölümsüz canlarınız var oldu.
O ezgilerden bir nefes söylesem,
Ruhlar başkaldırır mezarlarından.
O ezgiler öyle yakın ki,
Ama söylemeye izin yok.
1935
-
Ey insan yok oldun sonra dirildin,
Sevgilinin sesiyle.
Dedi ki yaradan:
Ben senin dilinim, gözünüm.
Duyguların,rızan,öfken,sözünüm.
Benimle duyar,benimle görür yad edersin.
Sır sahibi ne demek,sırrın ta kendisi sensin.
1940
-
Bazen sensin derim,bazen benim.
Ben güneşim.
Nerde kandil kadar parlasam,
Tüm güçlükler çözülür gider.
Gücümüzle,karanlık kuşluğa döner.
Onun ışığını ister ondan al
İster isimleri öğrenen Ademden.
Şarabı ister küpten al,ister kabaktan.
1945
-
Kabak küple bitişti talihli oldu.
Kabağın neşesine diyecek yok.
Mustafa dedi:
Ne mutlu beni görene.
Ne mutlu beni görmeyene.
Kandil alsa da mumun ışığını.
Kandili gören mumu da görmüş olur.
Ne görse gör farketmez.
En son ışık asıl olandır.
Sen ışığı al da hangisinden alırsan al.
1975
-
Canın erkekle kadınla ilgisi yok.
Kuruyla yaşla ilgisi yok.
Ekmekle suyla ilgisi yok.
Can hoşnutluktur,ama ta kendisi
Ey rüşvetçi,hoş değilsin ki hoş edesin...
1980
-
Aşk,halis şarabı içince
kendinden geçince,
Akıl orada kaybolur.
Aklımız inkar eder aşkı,
Sır sahibiymiş gibi görünerekten.
Zekidir,bilgilidir ama varlığı yok.
Melek bile yok olmadıkça şeytandır.
O hak, yanımızdadır bilgide işte.
Hep öyle de olacak.
Ama halin hükmü gelince,
Her şey yoklukla dolacak.
1995
-
Sence küfür onulmaz bir afet.
Yaradana göre o bir hikmet.
Ayıptan başka bir şey görmeyen gözün,
Kendisi ayıptır,ayıptan kaç.
Gözünü o tertemiz padişahın ışığına aç.
2020
-
İnkarcılardan olma.
İzmir 2008
İsmail Uysal Özden ÖzgürKayıt Tarihi : 24.1.2008 08:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Saygılar muhabbetler
TÜM YORUMLAR (3)