1390
-
Uçsuz bucaksız çölden,
Yüce dağlardan,ulu gölden,
Bir rum elçisi geldi, medine denilen kutlu yere.
Birkaç söz söylemeye Ömere.
Yol yorgunu, bir kalabalığın yanına çöktü.
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Mesnevi ikliminden derlenen nameler,ruhun derinliklerine latif bir gülümseme,hoşluk,hoşgörü ve izan bırakıyor şefkatle.Kutluyorum gönül zenginliğinizi.Saygılarımla...
tebrikler hocam...cok begendim...kutlarim
Ey ben öyle bir ben ol ki ben bende yiteyim bizde salkım saçak biteyim.. Elinize sağlık değerli abim
EMEĞEİNİZE GÖNLÜNÜZE SAĞLIK ÜSDAT.TAM PUANLA SELAM VE DUA.
büyüklerle sanırım bizim farkımız..
onlar garanti aramadılar sonuç için
itikat ettiler vadedilenlere..
biz somut sonuç bekliyoruz hemen..
oysa somut insanın işlediğidir..
selam ve muhabbetle.
Zevk ile okuduk. Tam puanla kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta