…..
Çamuruna karışan şu bir damla gözyaşım
O martılar şehrinde, vuslatlanır mı Gediz?
Çoktan un ufak oldu, hasretten sabır taşım,
Islatır mı tenini, ruhumla coşan deniz?
…..
Muratdağı, Mızraklı karı buzu erirken,
Karışıyor suyuna, terim, yorgun nefesim…
Karakütük-Yorkun’da fidanlar yeşerirken,
Yüreğimi buruyor, iç göstermez kafesim…
…..
Onbir tavuk, üç ördek, tek erkek kaz sermayem,
Dört gündür firardadır, köpeğe küsen kedim…
Kimyasala karşıyım, buğday arpa karma yem,
Ürkek sincap, beş karga desinler; “Şükür yedim…”
…..
Naz mı be Samanyolu, kaş çatıp, dudak büküş,
Sular ile uyanıp, Yaradan yad-ı vakit…
Leyla değil Mevla’ya, boyun büküp, diz çöküş,
Babamın yadigarı, “Benden bana…” meşk, akit.
…..
Yılgın Yağmur ahvalin? Meyveler düşlüyorum,
Fideler dikiyorum, helalinden ant olsun…
Gök de mumlar sönerken, kelamım hiçliyorum,
Kuşları duyuyorum, duyurana hamdolsun…
…..
Karakütük-Yorkkun Aşiyan, 22.06.24 – 23.59 Y.Y.
Kayıt Tarihi : 6.7.2024 11:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!