-I-
Sorgulamaların;
Bir başka deyişle,
İç hesaplaşman
ya da
vicdanının sesini dinlemen,
Âcizane içindeki çocuğu dillendirmen...
Neyse ne;
Bütün bunlar iç dünyandaki,
Artı ve eksilerindir...
Elindekiler yani; var olanların artıların...
Kaybettiklerin ile
Çözümleyemediklerin ise, eksilerin...
Bu nasıl cendere,
Bu nasıl kaos,
Bu nasıl kısır döngü?..
-II-
Gelgelelim arayışların bile,
Sorgulamalarını yumuşatmaz...
Tüm bu düşünce ve duygu yoğunluğun;
"Fani" oluşunun göstergesi...
"Var oluş" örüntüsüdür oysa...
Ne dersen de
İçinde kendinle,
Dışarıda etki alanındaki her şeyle;
Mücadele içerisindedir aslında...
Pekiyi, ne için?
(Cevabı sana bırakmam sevgili okur..)
Tabi ki de "huzur" diye tabir ettiğimiz "dinginlik hali" için...
-III-
Sorgulanırsın bazen, sevdiklerince...
Ya da sevdiğini söyleyenlerce yargılanırsın, bir aşama ötesinde...
Ve tuhaf olan şudur ki;
"Zanlı" bellidir...
(Cevabı sana bıraktım bu defa sevgili okur, zanlıyı sen bul!)
Sorgulama da göstermelik olup, yapılacak infazın ilk aşamasıdır...
Ve aslolan gerçek şudur ki;
İçerde ya da dışarıda fark etmez
"Hep öyle yaparlar zaten ya yerler ya da harcarlar…"
-IV-
Sevgi,
Sevda,
Aşk...
Adı ne olursa olsun değişmeyen
Ve değişmeyecek olan hakikat:
"Bencilliktir..."
"Ben" sevginin ta kendisi,
"Ego" ilk önceliğidir...
Tema, "ben olduğum sürece"
o da olacak;
"Ben" varsam "biz" olacaktır, şeklindedir...
Oysa
Biz içindeki "ben"
Tüm mesele içindeki "saklı mesel” budur...
Kayıt Tarihi : 4.7.2022 21:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!