Meşaleyi taşıdık Anadoluya, Sonsuza taşı ...

Meşaleyi taşıdık Anadoluya, Sonsuza taşıyacağız

MEŞALEYİ TAŞIDIK ANADOLU’YA
SONSUZA TAŞIYACAĞIZ
Ergenekon’da bir cevherdik.
Cevherlerden filizlendik.
Fidan, fidan, dağları deldik.
Nice engelleri aşıp,
Bilge yurdu Horasan’a geldik.
Hoca Ahmet Yesevi,
Ateşledi meşaleyi,
Devraldı Hacı Bektaşi- Veli.
Hocasından çerağı.
Lokman Perende ile,
Aydınlattı Anadolu’yu.
Erişti ulvi ilme.
Yunus Emre, Mevlana,
Balım sultan, Kadıncık Ana,
Sarı Saltuk, Taptuk Emre,
Daha nice aydın bilge.
Meşalenin ışığında,
Dolaştılar adım, adım.
Böyle aydınlandı yurdum.
Beylikleri bir devlette,
Birleştirdi aydın bilge.
Hem okudu hem yazdı,
Sultan oldu Orhan Gazi.
Başkent oldu Bursa şehri.
İşte böyle nail olduk,
Devlet olma erdemine,
Sonra koca imparatorluk,
Asırlarca mutlu olduk.
Osman Gazi, Yavuz Selim,
Kanuni Sultan Süleyman,
Ak Şemsettin, Koca Sinan,
Dehasıyla yüceldi vatan.
Fatih Sultan Mehmet,
Bir devir kapatıp açtı,
Takdire şayandır elbet.
Sonra basiretsiz padişahlar,
Paylaşılamadı, tahtlar, saltanatlar.
Zevki-sefaya daldılar.
Bir gün altın sarı saçlarıyla,
Çatık hilal kaşlarıyla,
Deniz gözlü, şahin bakışlarıyla,
Bir dahi komutan geldi.
Bu vatanın ebedi bekçisi,
Bu böyle gitmez dedi.
Cumhuriyetin müjdecisi.
Türkiye Cumhuriyeti,
Vatanı ve milletiyle,
Bölünmez bir bütündür dedi.
Çizdi, misak-ı milli sınırlarını.
Bu sınırlar ilelebet değişmez dedi.
Koydu inkılap ilkelerini,
Son sözünü söyledi.
Bütün dersler o kitapta,
O kitap cumhuriyetin kitabesi,
Atatürk’ün gençliğe hitabesi.
Süleyman Bektaş
(Çağdaşi)

Süleyman Bektaş
Kayıt Tarihi : 1.11.2008 15:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Süleyman Bektaş