zaman...
hakim renklerinde mesafeler örülü
çıngıraklı bir yılan
sarılı kuyruğunda zehir zemberek;
başında sabır...
göğsünde, sarı sakız çiçekleri ekili
tarlasında uçsuz bucaksız süt çiçekleri
hatta
mavi, beyaz ve narin
fışkıran, yoğurt çiçekleri...
müjdeci bahar!
bir şehr-i mekân ki İstanbul;
mavi gözleriyle haşin, gaddar, iltimassız bakan
hain aslında
sevene, sevmeyene aldırmayan
acımasız... bir yumak; üst üste insanlar
hayvanlardan merhametsiz...
denizleri aldatan
birbirine bağlı kentler
boğazlar, iklimler, köprüler
yeni kıtalar yalan
ki ne yalan;
burnu havada, lacivert
alçaklı- yüksekli
sümbül sıra, gerdanında zümrüt, inci
ovalarına, dağlarına bakmayan!
kibrine yenik
boyalı, kaprisli ve şımarık
kalbinin merkezinde soğuk sular
dalgalarında
lodos vurmuş, ayaz sokakları
buzulları erimiş, sular altında bir çağ;
sevisi içinde düşürülmüş
soluksuz bir zaman
yaşanamayan…
kuzularından ayrı bir sürü insanlar
koyun koyuna olamayan;
başında gam, keder
başında hasret; dağ, duman ve
sisli gözleri, gözlerine kavuşamayan!
elleri kenetli ve taşkın bentleriyle
tutulmuş bir zaman içinde
gürül gürül akan
şelaleler boyu yükselen
elleri ve yüreğiyle kocaman
pırıl pırıl insanlar
Anadolumdan...
(İstanbul; 5 Şubat 2005 Cumartesi)
Esma ÖzdemirKayıt Tarihi : 31.5.2005 17:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Suna Doğanay
TÜM YORUMLAR (4)