Korkuyorum işte,
Bunu söylemekten de çekinmiyorum
Yalnızlıktan, karanlıktan, biçare yaşamaktan
Hayatın çetrefillerinden korkuyorum
Küçük bir çocuk yüreği gibi ürkek yüreğim
İncinmekten öte incitmekten korkuyorum
Sen gittikten sonra
Güneş kızıllığını kaybetti bu kentte
Cemreler düşmez oldu bahardan önce
Ardından buğulu gözlerle bakakaldım öylece
Gitmeliydin,engel olamazdım bu gidişe
Sen gittikten sonra,cemreler yalnız yüreğimde
Ne güzel şey sevmek,
Sevebilmek ne güzel şey…
Bir kuşu,bir çiçeği
Minicik bir bebeği
Sevgi yüklü yüreği
Sevebilmek ne güzel şey…
Başında beyaz başörtün,
Gözünde gözlüğün,
Elinde o hiç eksiltmediğin çeyizliklerin…
Hayata yorgun gözlerle bakar olmuşsun.
Yüreğin narin,yüreğin ürkek,
Yüreğin sevgi dolu…
Anadolum güzel yurdum
Toprağına can koyduğum
Özün sözün birdir senin
Çiçek açmış Anadolum.
Denizleri, gölleriyle
Göğsüm ağrıyor diyor Azize teyze, göğsüm
Duramıyorum, dayanamıyorum bu acıya diyor
Koca çınar altmışlık Azize teyze minik bir kuş gibi çaresiz çırpınıyor!
Hani güçlü kuvvetli,hani taşı sıksa suyunu çıkaracak derler ya onun gibi işte
Heybetlimi heybetli…
Sene iki bin dokuzmuş
Nisanın bilmem kaçıymış, bana ne
Bana ne sensiz geçen zamandan
Varsın yürüyedursun akreple yelkovan
Ben sende müebbetim
Takvim seni göstermekte
Yazın meltemini, kışın buzunu
Tozlu yollarını, soğuk suyunu
Elmasını, eriğini, dutunu
Özledim özledim memleketimin
Peynir eritmesi, zülbiyetini
Susmak konuşmaktır aslında
Çok şey barındırır içinde
Susuyor ve konuşmuş oluyorum bende
Düşüncelerim çığlık çığlığa
Duygularım doludizgin
Vermişler omuz omuza
Gitme…
Gitme ki, gelmelerin zor olmasın.
Yüreğinin açlığına,
Yüreğinin sızısına,
Diyar diyar gezsen de,
Bir çare bulamazsın.
Affınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla