Fesleğenler solduğu zaman
Bir anne, bir yıldız doğurur
Bir deniz, çocuk!
Puslu bir havadır artık sonbahar
Zonklayan başa merhem bulunmaz
Bir tek ağaç kaldı ufkumda
Bir tek ezan kulağmda
Bir dua dilimde
Bir yorgunluk gözlerimde
Nereye otursam bindiğim dalı kesiyorum
Kuşlar göç ediyor kalbimden ha bire
Kelimeler hamamında terlerken
Kızıl bir dolunay şahitliğinde yoğruldum
Şikayetten azade sitemlerle ilerledim
Geçmişimin küflü odalarında
Sayılara Tapan dünyaya inat
Ters topladım çıkardım hikayelerimi
Yazdığım şiirler küf kokuyor
Dirilmek,ölünün işi
bana yakışıyor,
Karanlığı delen bir sabah yıldızı müjdesi,
Sana yakışıyor.
Hikayeler miladını tamamladı Molyanna!
Herkes yuvaya döndü
Kış kapıda Molyanna
Evim yok, bir dâr bir menzil de
Korkular biliyorum Molly!
yüreğimizdeki korla yakmak vardı denizleri,
bize âhir-i zaman ateşiyle yanmak düştü.
Uğrunda ceyhun gibi ağlamak vardı,
bize taşlaşmış bir yürekte saklamak düştü.
Ah edip inletmek vardı dağları,
bize soğuk bir sükutla susmak düştü.
Şehir ayaklarımın altındayken
Üzerimde toprağın kara örtüsü,
Yüreğim ilahî nefesi solurken
Dilimde şeytanın isyan türküsü
ben ateşten im
Yediğim tokatların yerini okşayan Tanrım!
Çeyrek asırlığm artık.
Solgun ruhun
Çürüyen bedenim
Dirilten sen'sin!
Defterler dürüldüğü zaman
'Zeytin ağacının karanlığında' oturalım
Tüm imkansızlıkların olasılığında
Ortadoğu ya yakışır bir umut taşıyalım
Kurtuluşu müjdeleyen örümcek ağına,
Yaş 25
Çorabı ters giymek kadar hayat duruşum
Saçlarıma düşen ak kadar beyaz
Yaş 25
Yüzüme örttüğüm hüzünden payım
Ah!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!