Bedensel gözü körle görenin neyse farkı
Akıl gözü körle görenin öyle benzerliği
Bedensel körü görür yapmaz başka yetisi
Akıl gözü körüde görür etmez tabii ki
Bedensel kör göremez açsada gözlerini
Gören kör gibi olur yumarsa gözlerini
Akıl içinde düşünürsek bu gerçekleri
Her şeyi açık görürüz maddi hem manevi
Her yetinin sağlıklı olması şart tabi ki
Çoğu yanlış eğitimle yok eder aklını
Görenler köre göstermek ister gördüğünü
Körler de onlar içi düşünür aynısını
Olanaklı yapmak isterler olanaksızı
Gerçeğe dönüştürmek isterler sanılarını
Bu yüzden çözemediler Kuran'ın sırrını
Onlar göl sandı uçsuz bucaksız okyanusu
Kuran tane tane okuyunuz diyor beni
Öneriyor akıllıca düşünülmesini
İnsanlarsa yapmakta söylenenin aksini
Bir solukta bitiriyorlar koca sureyi
Yok hiç bir şeyi anlayıp da kavradıkları
O yüzden yitiriyor insan insanlığını
Köre göstermeye çalışalım bu dünyayı
Var sayalım körün görüyorum dediğini
O ne bizi kandırabilir nede kendini
Hep bir olsak kandırabilirmiyiz Allah'ı
Hiç bilmeyiz davranışımızın anlamını
Allah görmez sanırız sahtekarlığımızı
Görenler içinde düşünelim benzer şeyi
Onlar kör olabilir yumarsa gözlerini
O zaman anlarlar körlüğün ne olduğunu
Köre yardım ettirir vicdani duyguları
Milde çekilebilir istenirse gerçeği
Mil çekilmiş gibidir akılsızın körlüğü
Gören aklın mı yoksa kör inancın'mı Kuran
Körler görür olamaz görürler kör olurken
En büyük ve en iyi bilge insandır Kuran
En büyük olabilir mi körlüğü bilmeden
Bu özelliği Muhammedi Peygamber eden
Aklın ve ruhun temizliğidir farklı kılan
Görenleri daha görür kılmaktır amacı
İnanırı da daha inanır etmek tabi
Tüm insanların hizmetine verdik Kuran'ı
İnsanlık ailesiyiz körü ve göreni
Şu ana kadar eleştirdik aklı bilimi
Eleştirelim istedik birazda inancı
Onun için uygun gördük Meyrem Suresini
Yapalım istedik arı aklın eleştirisini
İnanç nedir önce onunla bir tanışalım
Madde midir mana mıdır görünür kılalım
Madde değildir hiç üzerinde durmayalım
Mana olduğu kesindir hem fikir olalım
Ne çeşit bir manadır şimdi ona bakalım
Aklın maddesi midir değil midir onu görelim
Aklın hem maddesidir hem değildir bilelim
Matematik kesindir o değil belirtelim
Duygumuzun eli ayağıdır net görelim
İstek ve arzuların kölesidir bilelim
İnancın sahibi ben mi yoksa akıl mı kim
Kesinlikle akıl değil bundan çok eminim
Akıl ile inancın savaşını yaşarım
Anlaşıp uzlaştıklarını nadir görürüm
Başka sahibi olabilir mi araştırdım
Bulduğumdan eminim istek ve arzularım
Aklın olduğu yerde inancı göremeyiz
İnancın olduğu yerde aklı bulamayız
Fakat şu gerçeğide hiç unutmamalıyız
Bir bütünüz hidrojenle oksijen gibiyiz
Kimimiz akla kimimiz inanca tabiyiz
İnançla aklın arasında gidip geliriz
Kimimiz aklın kimimiz inancın dostuyuz
Kesinlikle hiç birinin tam kulu değiliz
İnanç aklımızla olup ruhumuzu besler
İstek ve arzularımızsa bedeni besler
Buradaki mana sonsuzdur hiç bir kaba sığmaz
En küçük kafadaki kap evrende bulunmaz
İnanç bazı gerçekleri aklımızdan saklar
Bu yüzden insanların birçoğu puta tapar
İnanç için şimdilik bu kadar tarif yeter
Başka etkileri varmı eğer varsa neler
Maddi dünyada sürer ölüm kalım savaşı
Bir yeme tav olur akıllısı inançlısı
Manevi dünyadada sürer avın aynısı
İyi ruhu yakalar kötü ruhların tuzağı
Her iki alemde geçerli evrim yasası
Varlığını sürdürür en güçlü olanları
Maddi alemin insandır en güçlü kralı
Odur manevi alemin en zayıf olanı
Dayanılır gibi değildir hazin sonları
Muhammed'le birlikte unuttular kuran'ı
Ayıramaz durumdalar gerçekten misali
Kuran'dan alan yok verilmek istenen dersi
Meryem Suresinin geneli inanç dünyası
Sureye girenin mümkün değildir çıkması
İrdeleyip eleştirelim üç beş ayeti
Aşağı yukarı benzer şeylerdir geneli
İsa'nın doğumuna hazırlar insanları
Bakire kızın mümkün müdür olsun cocuğu
Bu gerçeği göremeyen ister mucizeyi
Mucizeyi gerçek sanan seçmez batıl yolu
Zekeriya'nın ağırmıştır saçı sakalı
Erimiştir kemikler kalmamıştır dermanı
Sarmış onu karamsarlığın karabasanı
O güne kadar çekmemiştir hiç bir sıkıntı
Tüm dertlerden kurtarmış yaptığı duaları
Onu sarmıştır geleceğin endişeleri
Eşi kısır yaşlılıktan kalmamış takati
Derdi kalmazdı eğer olsa erkek çocuğu
Aklı gelmiş mi gitmiş mi bilinmez başına
El açıp yalvarmaya başlamış Allah'ına
Demş ki varis olacak bir oğul ver bana
Olsun demiş sana tabi kullar arasında
Rab dileğini kabul etmiş ismi de Yahya
Onun gibi bir kul gelmedi demiş dünyaya
Hayret içinde nasıl olur der Zekeriya
İkimiz de çok yaşlıyız kısırdır karım da
Rabbe yalvarırken aklı yok muydu başında
Eğer var idi ise bu şaşkınlıkları niye
Meydanı boş bulmuş İnanç boş dolu atmakta
Ne yapardı akıl dikilseydi karşısına
Rab'da sormamış şöyle diyebilirdi sorsa
Oğul isteyen sensin nasıl yapacaktık ya
İnanmadan mı benden oğul istedin yoksa
Eğer inanip istedinse şaşkınlığın ne
Oğul vermesem inanmayacak mıydın bana
Tanrı demez misin dediğini yapmayana
Tanrı diyorsan her istediğini yapana
O zaman sen tapıyorsun demektir putlara
Puta tapanların her dediğini yapar Rabbi
Doğruluğunu görür gezen mezarlıkları
Çoklarının gerçekleşmiştir tüm dilekleri
Dileklerini kabul eder orada Rableri
Buna benzer örnekler çoğaltılabilir de
Örnekleri kesip de dönersek asıl derse
Rab Zekeriya'ya ona gücüm yeter demiş
Onu inandırmak için birde örnek vermiş
Sen hiç bir şey değilken seni yarattık demiş
Zekeriya'nın tüm kuşkularını gidermiş
Akıl üstü yetilerle işlenmiş bu konu
Akılla inancın budur iç içe zirvesi
Burada görülür akılla inancın dostluğu
Anlamayan beynine atar kör düğümü
Amaç inançlıları İsa'ya inandırmak
Arı akıl bu işi yapar tasarlayarak
İnançlar beslenir mucize yaratılarak
İsa Meryem'den doğarken kouşturularak
İsa Annesinden doğar doğmaz konuşmuştu
Yahya'nın sözlerine kesin yanıt vermişti
Yahya İsa'dan önce çocukken konuşmuştu
Hatırlayalım o vakit neler söylemiti
Ayet on beşte ona selam olsun demişti
Selamlarını üç ayrı zamana yaymıştı
Doğduğu ve öleceği günü belirtmişti
Mezardan dirileceği günle bitirmişti
İsa'nın geleceğini doğmadan bilmişti
Selam söylediği apaçıktı İsa idi
Bu gerçeği İsa doğar doğmaz ispat etti
Nasıl derseniz aşağıdaki sözleri etti
Esenlik bana,doğduğum gün öleceğim gün
Kabirden diri olarak doğrulacağım gün
Ayet otuz üç Yahya'nın sözlerine yanıt
Bu yanıtı veren İsa'dır henüz bir çocuk
Yahya ne demiş ayet on beşte eski vakit
O söz anlaşıldı İsa konuştuğu vakit
Ona selamlar doğduğu gün öleceği gün
Diriltilip kabirden kaldırılacağı gün
Kuranın kendisi mucizedir anlayana
Bir tek yalan söz taşımamaktadır içinde
Çelişki değil çelişki gibi görünende
O yaşayan insan özüne girildiğinde
Her soruya yanıt verir ona sorduğunda
Yanıt veremez yaşadığını sandığınsa
Kendini kandırır öte dünyaya inanan
İnandığını kanıtlasın inandım diyen
Allahı kandıramaz beni kandıramayan
Hiç varmı sana borç veririm diyecek olan
Öte dünyade alacak alacağı olan
Bire bin veririm var mı kendine güvenen
Böyle bir teklifi kaçırmaz samimi olan
Kayıt Tarihi : 5.4.2013 02:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yunus Öztürk 1](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/04/05/meryem-23.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!