Ağır ağır kararıyor gökyüzü,
Beliriveriyor her şey.
Bir taraftan Hilal Ay,
Bir taraftan batıveriyor Güneş,
Batınca Güneş,
Sessizleşir yeryüzü.
Geceler
Karanlık geceler
Seni bana hatırlatan geceler
Beni alıp sana getiren geceler
Geceler
Beni kendine benzeten geceler
Ey gökyüzü!
Neden kendini göstermiyorsun?
Baksana,
Bir sarısın,
Bir mor,
Bir de mavi.
Kokunu içime çekip
Teninde kaybolmak istiyorum.
Karanlıklara dalıp
Sende kaybolmak istiyorum.
Sevdanı bulup
Sevdanla boğulmak istiyorum.
Öylesine yaşıyoruz şu ömrü
Ölüm teğet geçiyor bizi
Niye yaşıyoruz ki bu hayatı?
Sevmeden, sevgimizi söylemeden.
Bitiremeden bir şeyleri,
Bitiriyoruz kendimizi.
Bilinmez bir sevdanın girdabındayım.
Ne seni biliyorum ne kendimi.
Sevdanı haykırmak istiyorum.
Olmayan bir sevdayı haykırabileceğimi sanmıyorum.
Sensizliğin gölgesinde yürüyorum.
Sevgisizliğin kalbinde yaşıyorum.
Kudüs’te;
Semaya açılan eller,
Dillerde olan kelime-i tevhitler,
Kalpte olan iman
Er oğlu erler vardır.
Elde tutulan taş,
Bir renk olmanı isteseler
Sen mavi renk ol.
Üstümüzü örten o ihtişamlı göğün rengi,
Bakıp daldığımız denizin rengi gibi.
Evet, sen mavisin.
İçinde huzur bulduğum.
Özledim...
Hep yollarını gözledim.
Her an seni bekledim.
Sesini duymaz oldum.
Seni görmez oldum.
Ölüm denince,
Kimileri susar,
Kimileri ağlar,
Kimileri güler,
Ölüm denince.
Ölüm gelince,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!