Bir yorgun güne başlar gibi, Seninle uyanır gözüm her sabah.
Ekmek gibi sıcak, su gibi duru, Sözlerin düşer içime, serin bir sabah.
Gömlek giyer gibi giyerim seni, Alnımdaki terle beraber.
Kimi zaman bir of çekişin, Dağları deler de bana gelir haber.
Gözlerinle başladı bu uzun masal,
Bir bakışla yandı gönlümde her dal.
Sessiz bir akşamda düştün aklıma,
Kalbim ezberledi seni her zaman.
Bir yudum gülüşün yetti içime,
Bir köşe başında oturur sessiz,
Gözleri büyümüş, yaşı küçüktür.
Adını sorarsan yutkunur önce,
Çünkü bir isim bile ağır yükündür.
Oyuncağı yoktur, düşü de yarım,
Bir türkü sustu bir sabah
Sazın teli dondu kaldı
Yolu yarım, sözü tamam
Bir yürek durdu dağ başında
Sesi yankıydı bu halkın
Kaptan Ali derlerdi ona
ama yıllardır kimse adıyla çağırmaz oldu
çünkü o artık
denizin değil
sessizliğin kaptanıydı
Adı Zelal'di,
Gözleri Fırat gibi akar,
Yüzünde yüzyıllık yorgunluk
Ama gülüşü bahar kokar.
Dağın eteklerinde doğmuş,
Memleket isterim,
Göğü mavi değil,
Gönlü açık olsun.
Bir çocuk ağladığında
Herkesin içi sızlasın.
Munzur Baba…
Sana bir sırrım var.
Dağlara söyleyemedim,
Yola anlatamadım.
Ne bir dede duysun istedim,
Ne de bir pir bilsin.
Ben her gece sana doğru yürüdüm,
Ay ışığını yoldaş belledim de
Bir adım öteye geçemedim hiç,
Yollar seninle biter sandım da...
Bir selam saklardım dudağımda ben,
Ekmek gibi, aşım gibi
Sıcak kokardı adın.
Yoksulluğa da razıydım,
Sen ol yeterdi yanım.
Helâldi her gözyaşım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!