Odunlar çürümüş olmalı
Dam üstümüze çöküyor
Renkli yıkımın çekilen röntgenin de
Doktorun yorumu sonuçla tutmuyor,
Hasta can çekişiyor
Kim örtmüştü üzerimize
Bu merteği
İmamların öcü ve yılanlarının zehri
İntikama tat veriyordu,
En uç hastalık,
En uç çözüme muhtaç kalıyordu.
Dünya başa dönmediği gibi
Boşa da dönmüyordu
Demokrasi olabilir ihtimaline
Sahip çıkma sınavıdır
Hepimizin önünde
Her ömür her zulme karşı susacak kadar,
Kısa değildir
Alnı secdeye değmiş bombalar
Tepemize atıldıktan sonra,
Attı tepemiz
“Hukuk ve demokrasi bize gelmeye geç kalırsa,
Bekleyeni kalmayacak,
Bu huzuru getirecek toplum aklı anlasın ki
Bunun özleyenleri hep olacak.”
İnsanları gördüklerimizden ibaret saydık,
Görünmeyen taraflarında aramadık,
Resmin içi hakikat,
Dışı karanlık bir manzara
Hukuku yok edenler
Hukuka ihtiyaç duyduklarında,
Haklarını savunan vicdanın
Dersini çoktan başlattık
Slogansız ve sembolsüz demokrasiyi,
Doğuracak olan işte bu ‘gebe’ haldi.
Kendi omuzları üzerinde
Başkasının kafasını taşımanın bedeli
Değerlerinden uzaklaşmış,
Damarlarında asil kanı olmayanların
Kanı soğulmuştu
Çürümüşlüğü damarlarına pompalayanlar
Mertek gibi bir gece üzerimize çökmüştü
Başka niyetlerin kafasının içindeki çelişkileri,
Kendi kafasında örenlerin ördüğü
Örtü çekildiğinde,
Çil yavrusu gibi dağılmıştı
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 22.7.2016 17:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!