Şanlı bir ecdadın torunlarıyız biz
Malazgirt meydanında yiğit Alparslan Şahın
Bizans önlerinde Sultan ikinci Mehmet Hanın
Viyana surlarında Muhteşem Süleyman’ın
Şanlı bir ecdadın torunlarıyız biz
Preveze koyunda Hızır Hayreddin Reis’in
Baharın sevdalı lirizmini yaşıyoruz
Bu güzel günlerden hızlıca geçiyoruz
Sevgililer el ele dolaşıyor sokakta
Bizse onları görüp yalnızca imreniyoruz
Düşünüyorum Bugün
Düşünüyorum bugün önümde yalnızlığım
Çevremde solan arkadaşlıklardan derlediğim demet
Ceza verilmeyen suçlarım ve suçsuzluğuma ceza verilişler
Gülmeyen yüzlerle huzursuz konuşmalar geçiyor aklımdan
Gün, ışıklarıyla kalbime doğar
Gün içinde beni umutlu kılar
Gün görmemiş sevdam açığa çıkar
Onun gülümsemesi öldürür beni
Gün geçmez ki onu düşünmeyeyim
Gecenin bir vakti oturup karanlıkta
Sen de beni düşünüyor musun acaba
Yıldızlara bakıp iç geçiriyor muyuz aynı anda
Biraz kalp kırıklığı ve bir parça uykuyla
Telefona gelmeyen mesajları kontrol ediyor musun sen de
Göremediğin her gün için beni damlıyor mu gözyaşların halıya
Aklıma düşen satırları
Yansıtıyorum şiirimin aynasında
Duygularım kâğıttan bir uçak gibi salınıyor havada
Mürekkebin kâğıda can vermesini izliyor yaşlı gözlerim
Seni özlüyorum aynı zamanda
Dışardan eve dolan korna sesleri
Mutluluk bazen iki kelime
Kimi zaman sadece bir gülümseme
Sevgilinin bakışındaki ışıltı belki
Sıcacık bir tokalaşma tren garında
Demli çayını yudumlamaktan mutlusundur belki kim bilir
Sen mutluysan eğer gerisini koy ver gitsin
Varsın…
Varsın basılmasın şiirlerim
Okunmasın kitaplarım hiçbir zaman
İsmim dolaşmasın dillerde
Yağmurlu bir günde
Genç âşık okumasın sevgilisine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!