Nemli bir temmuz akşamı gene aldım elime nargilemi,
Ve geçtim o eski hasır sandalyeme.Bu gece biraz hasret
Ve dudaklarındaki tadı kattım.Kokunla süslenmiş rüzgar
Yakıyor közümü,ve çektikçe içime,köşedeki incirin yaprakları
Seni fısıldıyor kulağıma,gittikçe sesini yükselterek.
Bu bulutsuz gecenin yıldızları seni dilememi istiyor benden
Zaman çizelgesine bakıyorum da,ne ünlü şairler
Gelmiş,geçmiş.Hepsi de sevdiğine övgüler yagdırmış,
En guzelin o olduğunu söylemiş.Bence hepsi yalan
Söylemiş,Çünkü seni hiç gormemişler ki.Sevdiğim,
Ben söylüyorum en güzel sensin.
Seni gördüğümde,gözüm ile gönlüm küstüler
Birbirlerine.Gözüm senin güzelliğini iletmiyordu
Gönlüme.Kıskanmıştı,gönlümün sana olan aşkını.
Sana diyorum ya hani'Seni çok seviyorum' diye
Hepsi yalan,unut bu güne kadar sana dediklerimi, Çünkü en çok bu sefer seviyorum seni,çünkü her an
artıyor sana olan aşkım ve artık sana köle olan
gönlümdeki ateş,yakıyor aciz bedenimi.
Görüyorum,herkes güzelliğin şerefine ne renkler,
Ne şiirler yazıyor,güzelliğini yere göğe sığdıramıyorlar.
Gece gündüz düşünüyorlar; hangi kelime,bu dünyada ki hangi
varlık senden başka,güzelliğine karşılık gelir diye.
Ben ise susuyorum.Çünkü ne desem,nasıl övsem senin güzelliğini
küçültmüş,aşağılamış olur.Nasıl olurda güzeliğinin bembeyaz şerefine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!