Mert Kocagöz Şiirleri - Şair Mert Kocagöz

0

TAKİPÇİ

13 Kasım 1992 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Güzel bir çocukluk dönemi geçirdi. Müziğe olan merakından dolayı lise çağlarında ailesinden gizli olarak hem okuyup hem piyano dersleri aldı. Diğer taraftan edebiyata olan merakı şairler ve diğer yönde eser veren edebiyatçıları araştırıp haklarında bilgi toplamasına ve eserleri okumasına sebep oldu.
Daha önce hiç yolu düşmediği halde, okuduğu şiir ve edebi eserlerde Ankara’ya âşık oldu. ‘’ Ben Ankara’yı biraz şiirlerden, biraz da şarkılardan tanırım’’ ifadesi ile şehre olan tutkusunu d ...

Mert Kocagöz

Sana zamanın olmadığı bir yerden yazıyorum.
Mavi dut ağaçlarının gölgesine sığınmış,
sol kanadı kırılmış bir serçeyim.
Gözümden akan mavi yaşı mürekkep yapıp,
sana zamanın olmadığı bir yerden yazıyorum.
Kanadımdan akan kanla cümlelerin altını çiziyorum.

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Hangi yanlış tuşa bassam Chopin’in kemikleri sızlar usulca? Bizim Chopin akşamlarımız vardı Tuşlarında kaç delikanlılar intihar etti, Bilinmez. Bir nocturne attın kuyuya, Biz bin gitar çıkartamadık ordan. Sen susardın, Akordu periler bozardı Sen susardın, Nehirler senden yana akardı Koştum Nedendir bilmem epeyli koştum Bedenini buldum ansızın Berlin duvarının dibinde kımıltısız Kararmış cehrene yaklaştım Kalbin yoktu Kalbin George Sand’indi Kalbin Ahmet Kaya’nın yanında Kalbin paristi. 18 Ekimdi. Lachaisede yatanım, Talanım, Kalk hemen yattığın yerden, Sök kalbini gömdüğün yerden, Git kokla Georgeu öptüğün yerden, Yık duvarları diktikleri yerden, Ahmete bir buket karanfil sun, Uzandığı yerden. Devlette ritim bozukluğu vardı Hükümette metronom uygunsuzluğu vardı Yanında yatan Ahmet Kaya’nın Başı Beladaydı Teşhis konuldu, Reçete yazıldı, Reçete sarıldı Reçete kaçırıldı Plakasını alamadım Akord etmeye çalıştım Çalıştıkça telleri koptu koptu yıldızların Oysa sen nocturne’ü özenle asmıştın dilek ağaçlarının derme çatma damlarına Gizli bir origami gibi, Gizli bir devlet işi gibi ince ince dokudun ruhuma, Bense senin hep zayıf yanlarından bahsettim Karşımda olsaydın ağzım bıçakla kavgaya düşerdi Bıçak, sırtına küserdi. Gideceğin vakit, raks ederek bir peri dolaşırken tuşlarda, İçim titrer, Ürperirdim 18 Ekimdi, Ben seni öldürmek için çıktım evden, Sabahın seheriydi, Kalbini sökücektim gömdüğün yerden, Sadece, Kendimi görebilmek için teninin altına bakacaktım, Derinine Açamadım zaten mezarını, Üzerinde duvar örülüydü, kazsam üstüme devrilecek çok devrik cümle vardı. Ben Chopin dinlerdim, Sen güllere kusardın. Chopin’im, Yalnız sen okşayabildin tuşları, Yalnız sen kovalayabildin zamanı tuşelerden, Yalnız sen görebildin siyah tuşlardan gecenin rengini, Yalnız sen bildin, Her siyahın keder, Her beyazın da mutluluk olmadığını. Sen gösterebildin yalnız, Hangi notanın sevdaya dair olduğunu. Chopin’im, Seni ben öldürmedim, Seni biz öldürmedik, Seni varşova öldürdü, Seni polonya öldürdü, Chopin’i ben öldürmedim. Bu şiirin sonunda ; Mozart yurttan kovulmuştur Beethoven intihar etmiştir Ve 18 Ekim 1849 Frederic Chopin, Ölmüştür. Şimdi ben ne zaman yanlış tuşa bassam, Chopin’in kemikleri sızlar usulca.

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Dudakları geceye emanet bir kadınla seviştim
Dudakları jilete emanet
Dudakları başka bir şarkıdan ç/alıntı.

Başka bir gezegenin kadınıyla,
Başka bir tanrının günlüğünü okudum gözlerim körebe.

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Bir gürültü kopa durur evin damında.
Uzanmış boylu boyunca Azize,
Gâvur çatı katına.
Kollarından akıp gider ya gençliği insanın,
Meğerse
Ömrünün meyve kokularını tıkmış damarlarına.

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Dün gece düşümde bir serçenin kırık kanatlarını gördüm
İnandığım rivayetler,
Sahici olma kaygılarını yitirdiler.
Desen ki, yollar bizim olacak,
Yollar bizi saracak
Bilirim beni anlatan masallar,

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Bendeniz Mehmet Efendi
Hatırım vardı lakin o muallâk,
Eşref saati.
Sattı adam mahalleyi,
O da muamma, gecenin bir vakti
İçine düştüm şimdi

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Hava, öyle derin ki küfreder gibi yeryüzüne,
Her şey ama her şey senin seveceğin kasvette
En sevdiğin renk nedir diye sorardın, beyaz derdim
Beyaz renk değildir ki derdin, o zaman mavi derdim

Güzel bir elbise aldım sana mavinin efendisi

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Çocukluğumu öldürdüm dün gece
Dalıp gittiğim çocukluğumu.
Derin bir tencere istedim komşudan.
Alt komşu az daha cinayete uyanacak,
Ateşe yanacaktı
Alt komşum, atları çok severdi..

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Yağmurlu havada beden dersi halet-i ruhiyem.
İçimde yaşıyorum dışa vuracaklarımı.
Ben seni vururum diye korkuyorum da,
Fen bilgisi dersine eşofmanla girmenin muzipliğini yaşıyorum.
Atların asil duruşları kadar,
Karıncaların duygusal olabilme ihtimallerini de seviyorum.

Devamını Oku
Mert Kocagöz

Bir şarapnel tenhalığında,
Ruhunu verir gibi bir duygu,
Ben o hiç bilmediğim yakınlığını arzuluyorum.
O geç kalmışlıklarını da,
O karla karışık karadüzen günahlarını da.
Telaşlı ve soğuk solukların vururken tenime,

Devamını Oku