Evet sen yoksun artık;
yani yok artık bitmeyen dertlerimin esmer tesellisi
yok artık kara hasretimin sahibi
Şu an bu dağ başındaysam
şu an koca şehrin ışıkları arasında
sigaramdan çıkan ateş kadar bile olsa arıyorsam seni
İşte böyle gül yüzlüm gül bakışlım,
seni sevdim seveli ben böyleyim,
işte böyle afalak
böyle sarsak
ve böyle mahsun ve mahçup
ve bir kıyamettir ki şimdi
Bulutlara yazdım Gül bakışlım,
sana karşı söyleyemediklerimi,
yağmur yağınca anlarsın,
seni nasıl sevdiğimi......
Bu can bu bedende durdukça,
Mutlumusun şimdi,
kime verdin üstüne titrediğim yüreğini,
oda silebildimi bütün tabuları senin için,
kan çanağı olmuşmudur gözleri ağlamaktan,
uykularını kurban etmişmidir aşkına,
diyebildimi '' seni canımdan bile çok seviyorum'' diye
Ben senin herşeyinim,
muhtaç olduğun seni sadece seven kalp bana ait
yüreğin isyanlara boğulduğunda
gözlerin sonsuz bir karanlığa daldığında
ellerin titreyip tutunacak bir dal aradığında
başını yasladığın omuz
Yalnızım işte,
seninleyken bile bir yıldız kadar yalnızım,
senin nefesindeyim,
gözbebeklerine rehin alınmışım,
içimdeki asi çocuk hıçkırıyor bak,
isyan ediyor sevdana ve dönmeyen bu kader çarkına,
Bir Pazar Günüydü
Bir pazar günüydü
ayrılık denen karabulutun altında ıslandığım gün,
gözlerin hiç olmadığı kadar ela
bedenin ilk defa bu kadar soğuktu
bir pazar günüydü
Zor olan neydi,
zor diye birşey yoktu şu hayatta,
geceler bile gündüz oluyorsa,
zor diye bir deyim yoktur yeryüzünde,
zor olan her belayı kolay ettim,
seni benden alan mesafelerce düşündüm,
Geceler hüzündür,
sonu gelmeyen hasretlerin gölgesinde,
hüznün isyanına ortak olan yıldızların gözyaşları arasında,
Geceler dumandır,
nefes nefes çekerken seni,
ömrüme benzeyen şu sigara gibi,
Sokaklar bomboş, insanlar susmuş
Yıldızlar kayıyor gökyüzü solmuş
Öyle bir haldeyim ki feleğim şaşmış
Uykumu kaybettim; yatamıyorum...
Ellerim titrek gözlerim kaymış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!