Karanlıklar günaydınımdır her geceme
Gözyaşlarım mürekkep olsun her heceme
Sanarsın mecali kalmamış bu vücudun
Çabucak var da elimden tut der ecele
Aşkım rızayla orospun olmakta
Kaygımsa saygısızlık korkusunda
Nihayet kendi karşımda da
Dilim tutukluklarda
Tenim tutuşmalarda
Dişlerim birbirini sıkı sıkıya kavramakta
Dağda renk solmuş yaprak bitmiş
Sema gri dolmuş güneş gitmiş
Bu sıcak bedenimi ayaz vurmuş
Hicran yüzüne mi çalmış güzü
Sana ait bu hissimin büyük hissesi
Yokluğundan çıkmaz hislerimin hiç sesi
Çünkü yok hissimin sen dışında kimsesi
Artık hislerinin sökmez bana işvesi
Hiç sevmedim oldu bittileri
Kopup gitmeleri
Hiç sormadılar zaten
Hoşçakal dedin
En hoş vaktim senleyken
Kulağımın sesine
Gözümün gözlerine
Göğsümün saçlarına
Tenimin tenine
Başımın dizlerine
Güzelliğinin dizelerime ihtiyacı var
Her yanımda bir kavga bir arbede
Zat-ı alileri der Mert de harbede
Demiyor ki onun işi de rastgele
O ki işi zordur hürriyet ister her kambere
İyi bilirler hayrı sıkıştırmışlar kandile
Avuçlarım titrer dua ederken
Affın istemeye ak yüzüm mü var
Ak yazıyla geldim kara giderken
Günahım silmeye hükümüm var
Haktan gelen kader gelmez imana
Odam karanlık
Biraz gri biraz siyah
Ay mehtabını saklar , sakınır olmuş
Güneşten mi medet umam
Zannetmem
Başkalarına gülüyor
Büyük hata seni güneş bellemem
sana ulaşmaya çalışan kardelenken
Solup gitmek , ölmek için erken
Güne ulaşıp yüzünü görmek için geçken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!