Bugün tanıdığım ve yücelttiğim tanrılar adına gelicem huzuruna.
Bugün ayağımı bastığım
yüzümü değdirdiğim mabetlerden bir kere daha seslenecem sana
Gün daha yeni aydı
Kızıl bir çingeneden Merhabalar, sunacağım sana
Yüzümü eğdiğim su ve toprak olucam bir kere daha
Beni hatırlar mısın bilmem.
Adem'den bu yanadır üflenecek beden arayan çocuk ruhum ben.
Taa o zamandan nakşedildi sûretin cihetime.
Zılgıtlar o zamandan atılmaya başladı ebedi ortaklığımız için..
istasyonlar limanlar yollar tüm kaçış yolları hatta gök bile süsledi kendini bitmeyecek bu türkünün başlangıcına.
Açlar toklar barıştı.
Boğuluyorum sevgili Tanrı’m!
Yürüdükçe uzuyor yollarım
Ve yürüdükçe eksiliyorum ben toprağın koynundan
Ağıtlar yakıyorum art arda,
Bir nefes ve bir nefes daha..
Tam oldum diyorum,
uykusuzlukları hep birine adadık
dibini bulduğumuz rakı şişelerine
uydurduğumuz bahaneler gibi..
Ben çatık kaşlı bir yarayım
Çarığı yırtık bir çarlık
Bir dokunsan kanarım
Savaşamam
Bir savaşsam düşerim..
.
Yıkılmaz bu dünya sanıyorsun ya
Yanılıyorsun yıkılacak,
Ve bence kork bu dünyayı al aşağı edecek olandan
Ve soluduğun her vaktin hesabı olacak..
Kork çünkü o zaman düzen para etmeyecek
Dizlerin bir kaç bin kez kırılacak vurduğun yerden şuursuzca
Ey sabâhat-i mücesseme, saadeti uzma
Yoktur senden gayrım
Binbir güneş gördüm
Varamadım senden daha revnâğına
Binbir nur yarattım
Varamadım hakîkatin yamacına.
yüreğinin korkuluklarındayım sevgili tanrım !
düşüyorum ve düştüklerimi bir bir topluyorum ayaklarının dibinden
bir kez daha kepaze bir yüzsüzlükle sırtındayım utançlarımı saçlarımdan uçuran rüzgârın..
kuşun kervanın geçmediği ıssızlıkla küfürleşiyorum
uğultulu bir yalnızlık ve imkânsız bir tanrının bıraktığı boşlukla sevişmek üzere dönüyorum dünyandan
bir kez daha ölüyorum karanlık bir patikada
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!