Mersiye-i Aşk Şiiri - Alkın Andaç

Alkın Andaç
25

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Mersiye-i Aşk

Birine duyulan sevgi bu seviyeye varmamalıydı, vardı.
Bunun adına aşk dediler; fazlasıydı.
Sancıydı bunun adı, elemdi, azaptı, hastalıktı.
Bu denli sevgi yaradana isyandı.
Bedel gerekirdi buna, diyet gerekirdi.
Ve uykusuz geceler ve sancılı günler ve saçlarda aklar ve ölümü aratan hasret ve yitirilen yıllar ve kendine düşman bir yüz.
Feleğin mağrifeti miydi?
ilahi aşk yolunda eşik mi?
Yanlışım mıydı benim?
Ya görmemiş olsaydım seni?
Çekmeseydim bu acıları?
Zihnimde karanlıkta kalsaydı aşk?
Tanımak seni haksızlık mıydı bana?
Ya hiç olmasaydın?
Belki yoksundum bildiklerimden, hissettiklerim eksik kalırdı,
sevgi tamamına ulaşamazdı,
Lakin imkansıza yabancıydım ben, varlığını bildiğim,
ulaşılmazla sınanmazdım ben, hicran narında baştan sona yanmazdım ben.
Sen;
Nihayetsiz sevdam, güzellerin mazbutu,
hayallerimin hududu, cennetin ispatı sevdiğim.
Yakubun firkati, Züleyhanın vuslatıydı.
Ben yanaydım, ben yanaydımda korum talihin olaydı...
Geç dediler bu sevdadan,
Varılmaza gidilmez dediler,
Menzile ulaşmaz dediler bu kurşun,
Bilmiyorlardı;
Yazgıdaki senaryoda oyuncuydum ben, felek ustanın elinde savrulan yapraktım ben, tasarrufum olmayan hesapta garip borçluydum ben.
İçimde tuttum heves sandılar,
Dile vurdum aciz dediler,
Sevda dedim bilemediler.
Sordum, sorguladım, aradım ve yoruldum; neydi eksiğim?
Hayır yoktu eksik falan, sendin fazla olan.
Oyuncu oyunun dışına çıkmış ve hakkı olmayanı talep etmişti,
Hercai isteyip karda yanmıştı.
Ey benim gençlik törpüm, kabul olunmayan duam,
zihnimdeki belam, gönlüme pranga sevdiğim;
Mısırın bağrında Nil'din sen,
Mecnun'un bahtında Leyla,
Süphanda uçurum,
Kerbelada su,
Asker şafağında terhis,
Annem tabirinde şer,
El bakışında züldün sen.
Herşeye rağmen gönlümde kabuldün sen.
Belirsizlik ve çaresizlik elim cezalarıydı, dünya hayatının.
Arafta kadar belirsiz ve çocuktan öte çaresiz kıldın.
Madem ki yok bunun oluru, git.
Git ki gönül kafesinde özgürlük hasretiyle çırpınan kuş azad olsun,
Git ki meyyit gassaldan kurtulsun,
Git ki küllerinden doğmak bir insana nasip olsun.
Git ki kıblegaha döneyim,
Yılların yükünden azlimi umayım,
Son kez adını duada anayım,
İsmi Allah diyeyim ve seni yüreğimden sileyim...

Alkın Andaç
Kayıt Tarihi : 10.6.2014 16:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Berkay Tuna
    Berkay Tuna

    Yasin Beye katılıyorum

    Bu platformda bir çok düz yazı örneği mevcut.
    Şiirler sanki deneme yazısı ya da kompozisyon niteliğin de gibi oluyor.
    Nacizane şiir içinde ahenk olmalı onunda bir sihiri olması gerek diye düşünüyorum.
    2-3 cümleyle de çok güzel duyguların ifadesini
    yapabilen ustadlar mevcut. Çok satır çoğu zaman manayı sığlaştırıyor. Kıyıya yanaşmak
    için çok kürek çekmek gibi halbuki az bir cümleyle de daha çabuk mana kıyısına varılabilir.

    Ama yine de emeğe saygım var
    Kalemine sağlık değerli arkadaşımızın

    Cevap Yaz
  • Yasin Sarıahmet
    Yasin Sarıahmet

    Şaire ne dedi diye bakılmaz nasıl dedi diye bakılır.
    Çünkü şairlik güzeli söylemekte değil güzel söylemektedir.
    Beşeri aşktan ilahi aşka ermenin sırrı gibi müstesna bir konu da işlenmiş olsa, şiirin kendi doğası içinde işlenmeli yoksa yazı güzel bir düz yazı olur.
    Genç şairdeki konu seçimi takdire şayan ise de çalışma arafta kalmış.

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi

    Sevgide sınır var mıdır? sevgide sabır var mıdır* SEVGİ KARŞI TARAFA DÜŞÜNÜLEN AŞK İSE MANEVİ DEĞERİYLE KENDİNİ BÜTÜNLER. İLAHİ BİR ARAYIŞIYSA belkide Mevlana "" Mısırın bağrında Nil'din sen,
    Mecnun'un bahtında Leyla,
    Süphan'a uçurum,
    Kerbelada su,
    Asker şafağında terhis,
    Annem tabirinde şer,
    El bakışında züldün sen.
    Her şeye rağmen gönlümde kabulün sen."" veya Yunusu çağrıştırır. güzel vurgularla süslü bir şiirdi. kutlarım. selam size
    ""

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Alkın Andaç