Köyün çeşmesi durmaz akar.
Onbeşine kadar gençler okulun bahçesin de,
Abileri kahve salonunda neşe arar.
Bu köşeli duvarlara hapis saatlerimi de verirdim alsalar...
Bulutlar arştan değil derenin kıyısından seyreder.
Bir düğün olsa önce kızlar oynar,
Sonra cigitleri seyreylerler.
Renk renk kablolara dolaşmış kalbimin inceleri,
Öğretseler ya cahil yanıma yanmayı, sevdalanmayı
Kışın çamur köy yolu
Yazın fezaya uzar...
Ali Dede hergün ekimde, yolu keyf görür
Binemez ata, eşeğe belinde sancısı var hançerine ilişik.
Akşam serinliği gün batıyor az ötede,
Kapıya gideyim der gitmem
Üşendim yine bakalım yarına...
Bugün elime diken olsa batsa
Memleketimse atmam, tutasım gelir.
Soludukları havaya hasret oldugumun insanları
Hevesleri hep bu yana gelir.
Yeşil ormanında maralı akçadır.
Toprağı yumuk bebe avucu gibi nazik, yapraklar teni
Sen yolu arama; dalların arasından uzanır sana güneş.
Kılavuzun sarı gelin...
Kayıt Tarihi : 25.9.2007 17:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!