gidiyorum
belki bir kelimedir
bu yaşadığım
belki bir cümle
belkide bir öykü olabilecek kadar uzun
gidiyorum
ne geldiğim yer
nede terkettiğim şehir tanıyabildi beni
aslında bana sorarsanız
gitmek eylemi
aynı zamanda kalmakta denilir.
çünkü geride bıraktıklarımla kalakadım
bıraktıklarımı yaşayarak
gidecem...
uzaklaşıyorum
bir zifiri karanlığında bıraktığım gecelerimce
Sana söylemek isteyipte
söyleyemediğim hecelerimce,
çok kısa yazılıyor;
gidiyorum
arabalar kaldı
yollar geride.
trafik levhaları kaldı
kırmız ışık çok sevmişti beni
4 dakikadan fazla uyalamaya çalıştı
uzunca binalar kaldı geride
bir sahilce gezmeler...
bu defa seni bulurum
sevincimle garipten sezmeler
incinen bir gurur
ve onurumca ezmeler kaldı geride...
inanmak istemediğim
Kendimi ikna etmek istemediğim
bütün hallerim yok artık.
çünkü çok hızlıca yol alıyorum
bir numaralı kultuğa oturmuşum
kader beni inandirmak için
en önde bilet kestirmiş...
inanmak isteyemeyeceğim kadar,
sollamak istemediğim arabalarca
farlarım sönük
Sağ sol yapacak taketim bile kalmamiş
ama bu defa şaka değil
gerçekten gidiyorum
ben kader ve yolcu abbas takılıyoruz
bu sinemada sadece yolları gösteriyor
dev bir ekranda sarı ışıkların altında
arabalarca nasıl sollandığını gösteriyor
sanırım bir kahramanı bile görünmüyor
hava sicakligi 13 santigrat
4.80 metre köprüler altından geçiyoruz
arada benzin istasyonları gösteriliyor
sanırım çok reklam yapıyorlar
ve en garibi de ne biliyor musun?
daha önce eylem yapmak için
kullandığımız pankartlar
şimdi senden uzaklaştığımı göstermek için
beni protesto ediyorlar.
mersinde çıktınız şimdi Osmaniye
istikametindesiniz...
hayır ben buradayım der gibiyim
aslına bakarsan çok gerçekçi olmuş
dev ekran hafiften boğumlanmış gibi
soğuğu gerçekten hissediyor gibi
karanlığın içine dalıyoruz sanki
arkama bakıyorum türbünler tıklım tıklım
herkes sessiz sinemasını izler gibi dalgınlar.
tekerleklerin sesleri bastırıyor sessizliği
karşıdan gelen arabaların
farları acayip keskin
Üstüme üstüme gelen molotoflar gibi
yollarin kenarlarında ağaçlar
yol boyunca uzanan fosforlu aletler
bize yolu tarif ediyor gibi...
toroslar desen ninni soyle gibi
Ama kendileri uyumuş mışıl mışıl horlamasıyla
hiçbir gücü kalmamış yol geçer hanı olmuş
oysa kimseye gecit vermeyen yüksekliği vardı
sadece gidiyoruz
başka da halim kalmadı...
26.02.2013
İzzettin CoşkunKayıt Tarihi : 29.9.2014 23:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İzzettin Coşkun](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/09/29/mersin-22.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!