adını unuttuğumuz ne çok yüzlerimiz
ne çok bakarız dağlara birikir bir şehir
korkularımız birikir
yalnızlıklarımız kalabalıklaştıkça
yüzlerimiz ve unuttuklarımız
değirmenlerde un saçlarda iplerde un
serile sere çoğalır çizgilerimiz
kendimize bir gökyüzü öreriz bir kişilik mavi
mor çok kişilik
ne çok kişilik adlarını unuttuğumuz
bu şehir kaç yaş sürer,
kaç yaşı daha kaldırır sokaklar
bir bakarsın bu balkondan bir gün
başlarsın sen bir bebek kokusuyla
başlarsın kalabalıklar içinde en kalabalık
yeniden başlar çünkü yalnızlık
çünkü bilirim o saat
bir çizgi çekerim başlar
yapışır duvarına gözkapaklarımın
o denizler geçen gözlerin
biraz düşerim sonra biraz daha
o saat, o bankta o rüzgar, o sahil, serin
yine girer koynuna unutulan yüzleriyle şehrin
ve unutulmayanları; her bitmeyen gecenin
girmez koynuna hiç, hep kalır sözlerin
ıslak kaldırımlarda ayak seslerin, ayak izlerin
kaç yaşı daha kaldırır bu sokaklar
ne çok unutulur adları yüzlerin
aniden tam ortasında ana caddenin
bir dere bir akasya kokusu bir patika
ve kalan az aklımda bir fren sesi
her akşam açar kepenklerini
her sabah kapatır
Cevriye bu
az kalan aklımla öpüşmek,
sevişmek hem iyisinden
hem de selam kandillisinden
yada Songül
ne çok adları unutulan yüzlerin
neonlardan banklardan geceden
ıslak sokaklardan kalabalıklardan
kalabalık yalnızlıklardan; aniden bir fren sesi..
bir deniz geçer sonra gözkapaklarımdan
ve o müebbet gözlerin
Kayıt Tarihi : 10.5.2007 17:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Daha evvel de okuduğum , okumaktan zevk duyduğum şiiri meslek (yol) bilmiş, yaşam biçimi olarak ele almış bir şair Suat Seymen..
Şairin şiirlerinde görülen hayatın algılanış şekli aynı zamanda şiirinin bir çerçevesini de çiziyor..
Şiirin arkasındaki şairin duruşunu daima ''şairane'' bir duruş olarak algıladım ..
Şairane duruş kelimesine yüklediğim anlamı açmam gerekiyor..
Şairane duruş sahipleri için şiir ibadethanede özel,temiz kıyafetlerle yerine getirilen bir ritüel gibidir.Şiir kutsanmış bir metin kabul edilir..
Kozmik yapının ve bu yapı içinde düşünen varlıklar olan insanlarda bulunan nice güzelliklere farkeden şair buna karşın yine de bir basınç farkı yaşar..efkarlanır ve bir şeylere eksiklik duygusu içinde daima hüzne kapı aralamak ister..Genelde bu şiirler kendi kendine mırıldanmalar şeklinde bir form içinde yazılırlar..
Aliterasyonlar ve tekrarlanan kelimeler sayesinde ritimsel büyü ile yazılan bu şiirler, daha çok okunmak(seslendirilmek) için yazılmış edası içindedirler ve ,theatral bir hava yapış yapış bir şekilde şiirin akışına sinmiştir..
Gündelikten alınan ve ortalama halk mekanlarında geçen bulvar şiirleri olarak ta nitelenecek bu şiirlerde sosyolojik anlamda sıradan vasati insanların dünyasına bir yüceltme gözlenir.Elbette mazinin sık sık kutsanması da bu şiir yapısının karakteristik özelliklerindendir.
Bu genellemeler sonrası suat seymen şiirinin ayırıcı vasıflarından sözedilmek gerekirse arabeskin abartılarından arındırılmış, daha safiyane ve umur görmüş, görgülü beyefendi bir üsluba sahip olmasının yanısıra (örneğin Attila ilhan şiirlerindeki mahalle külhanbeyiliği ağzına daha az yer verilir) içli bir romantiklik ve ayrıntılardan beslenen ve şimşeklenen zeka pırıltılarına rastlanır..
Gibi şeyler..
Sürçü lisanım için özür dileyerek...
Sevgiyle...
ve iyi kullanıyorsun ki, kıskanmıyorum dersem yalan olur..
Sen daha serbest yazıyorsun. Ben ise kafiye delisiyim...
Benden 6 yaş büyüksün. Saygısızlık yapmak istemem ama daha fazla şiir yazmayı denesen fena olmaz. selam ve dua ile... Nizamettin Özel
TÜM YORUMLAR (12)