ey dost
çektiğin nefes
değdi dirime
ölüm erine
ne yazılsın diline
yaslan be halil ibrahim
kaybettim elimi
buldum yerimi
şükran ile demimi
saçtım elhamdülillah
kasımın sözü pektir
bir şey hakkında düşünmek
yahut düşünürken kendini onun yerine koyabilmek
ne büyük bir onurdur
biz bu dünyaya geldik niyeden geldik
tabiki iyilik için
pekala azıtmadan noktalamalıyım
sor şaha
varsa dili konuşsun
ya tüten soba
acıdan kurtulsun
sessiz otağda
kemmiyet buluşsun
umudum yanıyor,
ey yolcu!
canım acıdı
sakın diyorum sakın!
geri tut kemendini
balçığını başka gönle sapla
bir gün
ne sene, ne ay
sadece düşünmek; varlık içinde aynayı
ve susmak, dününü bugünü ve yarını
zaman içine sıkışmış bir yolcu gibi sessiz
hani kefen, mezar senin için vatan borcu olur ya
bir göl üzerinde kuğu görüyorum
ince, naif çizgili
nereden geldin ey yüzyıl
sonun belli olmadan yürümek
esir olmak
delicesine!
nazım geçmiyor bu dünyaya
ne kadar içten söylesem hep yanlış anlaşılır oldum
ne zaman düşsem kuyuya hayalden eller görür ve susar oldum
nerede kaldı ellerim
yahut hayallerim
belki de bir deliyim
doğduğum gün yazıldı namım
her ne yol çekse beni
sürmeliydi ahım
zaman göstergesi cihan dili
serdar vakfı ilane aşkı
bugün darım geldi doktor
elbet ağırdır yaşamak
omuzlarında sinelenmişken dünya yükü
rüyanın ve dünyanın arasında
acıdan doğan sevgiyle büyümek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!