bir nefes kırıntısı bırakmadığın şehirlerde aradım seni
ben porsuk kenarına bağdaş kurmuş köprüler
sende doğmadım belki
ama sende büyüdüm
bir gözyaşı bırakmadığın şiirlerle
geçiyordu sana ömür kala gidişler
kovanı çalınmış arılar
kralı gömüyorlardı rüyalarda
uyandık sandıkça daha da dalıyorlardı derinlere
her seferinde iftiraları itiraflarda saklayıp
iltifatlar yetiştiriyorlardı kanatlarında
sisli sabahlarda en çok tekerlekler hislenir
bir de kardelenler darılır bu duruma
islenmiş ciğerler memnundur
yağmurdur artık tek istekleri
herkese puslu olsun yeryüzü
pusulasını kaybetmişlere
vicdanı geleceğinin katili
katli vacip geçmişlilere
ben servi
tabutları gözler suskun
gözleri tünellere vurgun
ucundan hangi ova çıkacak belirsiz
her seferinde şüphesiz bir köy çıkar
gitmesek de
görmesek de
o köy ellerin köyüdür
sen elma
çünkü bir güneş olsaydın
daha kolay olurdu mesela
gerçi sen güneş olsaydın da
ben karanlık yüzü olurdum ayın
amenna şu an karanlığım
doğrudur sevmem dünyayı
çocuklar diğerlerinin azınlığı sonuçta
ama bir mihrimah değil mesele
azınlıklar var daha
benim bir kedim var mesela
ben bir a’dan müebbetini yemiş dünyanın
konmuşum bir kaktüs üstüne
ben meri
Kayıt Tarihi : 19.9.2019 16:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fatma İrem Öngel](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/09/19/meri-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!