Merhum üstadım: ABDÜRRAHİM KARA KOÇ'la anılarım..
Saygıdeğer gönül dostlarım. Allah'ın selamı,rahmeti,bereketi üzerinize olsun. Bugünkü konu 7-6-2012 tarihinde kaybettiğimiz hafızalarımızdan silinmeyen Mihriban şarkısının mimarı merhum Abdürrahim Kara koç'la anılarımı sizlerle paylaşma gereği duyarken... Allah'tan rahmet dileyerek mekanının Cennet olması arzumuzdur.
Sanat dünyasın da o kadar çok değerli şahsiyetler kaybettikçe bizler de zaman zaman karamsarlığa sürükleniyoruz. Dünya da unutulmaz eserler bırakanlar daima anılacaktır. Üstadımla ilk karşılaşmam 2001 yılında şölen sonrası Kütahya ili yoncalı kaplıcalarında oldu.Sanat üzerine söyleşi
yaptı benimle birlikte birçok sanatsever arkadaş geç saatlere kadar dinledi.
İkinci karşılaşmamız Ankara Kızılay meydanında oldu. Göller Bölgesi Yazarlar ve Şairler derneğinin kurulmasına vesile olduktan sonra kurucu başkanıyken Dernek adına yayınladığımız Duygu Seli bülteninden bir çok şahsiyete ilettik Üstadın Sincan da oturduğunu biliyordum. Adresine her sayıdan ulaştırdım.
Karşılaşma anına gelince: Ben Kızılay meydanından Ulus istikametine doğru yaya gidiyordum. Üstadım da Kızılay meydanına doğru geliyordu. Aramız da üç beş metre kala durdu ve bende durdum dikkatlice beni süzmeye başladı. Bende ilk anda onun Abdürrahim Kara koç olduğunu düşünemedim. Bana biraz yaklaşarak: Selam vererek ben seni nereden tanıyorum diye sordu.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta