Abdurrahim Karakoç Üstadım ( Merhum Şiir ...

Abdurrahim Karakoç Üstadım ( Merhum Şiir Üstadı-yazar)

Merhum Abdurrahim Karakoç, öncelikle mert, dürüst, vefalı, gayretli, faziletli bir insandı.

Şiirlerinin özünde de, görünen yüzünde de doğruluk, dürüstlük ve cesaret vardı.

Millet ve memlekete hain, mertlik ve dürüstlükten habersiz, masuma ve mazluma şiddetli ve sert, ahlaksız, zalim kişiler karşısında demirden bir dağ gibiydi.

Şiirinin etkili diliyle bir ömür Hakkı ve hakikatleri yazmış, millî ruhun insanı cesaret abidesi halinde tutan, mukavemetini besleyen, iman, fikir, ahlak ve hikmetini çelikten bir zırh gibi kuşanmış, sadece dostlarının değil dürüst ve mert düşmanlarının bile saygısını ve övgüsünü görmüştü.

Merhum; yazıları ve yaşantısında sürekli kıbleyi izleyen, okuduğunu hakkıyla okuyup değerlendiren, hep kendi değerleriyle ve kendi gibi yaşayıp ilimde, fikirde, sanatta istikametten şaşmadan ilerlemeyi hakiki mânada önemseyen bir şiir ve yazı üstadıydı.

Milli ve manevi değerlerin sesiydi, imanlı, yürekli, gayretli, mert, dūrūst ve samimiydi.
Elini, dilini, özünü, sözünü haramdan sakındırır, şiiri hakiki mânada şuur olarak görür, Hakkı her daim âli bilip ebedi hakikatlerin türküsünü söyler, her türlü yabancı ve yalancı ideolojilere karşı sarsılmaz bir kale gibi dimdik mukavemet gösterir, doğru kararları dosdoğru uygulayıp, yerinde sabrın, yerinde en soylu bir direnişin ve şahlanışın örneklerini sunardı.

Marifeti de, erdem ve fazileti de layıkıyla dillendirir, okumadan yazmadığı, bilmeden söylemediği için yazdıkları hep okunur, söyledikleri yürekten benimsenirdi.

O halk edebiyatının en kuvvetli şairi Nefi’den sonra en kıymetli hiciv üstadıydı.

Şiirleri insanı besler, coşturur, hedefine ulaştırırdı.

Merhum üstadımız; her şiir, davranış, hitap ve kitabıyla, şanlı mazimizi hatırlar, hatırlatır, istiklâlinin önemini en sahih bir şekilde belirtir, istiklal ve istikbalin kaynağının iman, ilim, adalet, gayret, cesaret ve ahlakta bulunduğunu en gür sesiyle söylerdi.

Türkçeyi en güzel bir şekilde bilir ve şiirlerinde, yazılarında dillendirir, millet şuuru gibi dil şuurunu da vazgeçilmez bir değer olarak görür, milletiyle ve bu milletin eb sadık fertleriyle tam bir kafa ve gönül bağı kurar, sanatını mutlak Bir’in emirlerine uygun bir şekilde necip milletimizin, ümmetin ve insanlığın ilgisine sunardı.

Cümle ve mısralarında çiğ ve iğreti bir kelime
yazılı değildi.

Ömrü boyunca maveraya yönelmiş, kutsal kitaba ve onun emirlerine uymayı hakiki mutluluk bilmiş, istikametten şaşmamış, izzet ve iffetini korumuş, haddini aşmamıştı.

Dostuna da, düşmanına da mertçe davranmış, dürüstçe konuşmuştu.

Şiirleriyle binlerce kişinin hislerine tercüman, görüşlerine kaynak, kültür ve medeniyet denizimize ulaşan coşkun bir ırmaktı.

Şiir üstadımız Merhum Abdurrahim Karakoç; insani özelliklerini sürekli yemleyen, kafasını ve gönlünü sürekli birbiriyle barışık eyleyen, bilgisini sürekli öğrendikleriyle kıymetlendiren, başkalarına kul, köle veya efendiliği değil ilim ve insanlık yolunda halktan biri olarak milli ve manevi değerlerimizden kıl payı sapmadan yaşamayı değerli bir görev ve erdem bilen bir yapıya sahipti.

Bu güzide insanın işi; gönüllere yazılarıyla, şiirleriyle mukaddes hayat kaynağını göstermek, maddi ve dünyevi ihtiraslara yönelmemek, okuyucularını sorumluluk, soyluluk, bilgi, ahlak, Allah, peygamber, millet ve yurt sevgisiyle yoğurmaktı.

Görevi; mükemmelliklere, orijinal güzelliklere etik ve estetik özelliklere saygılı davranmak, bildiğini layıkıyla bilmek, bildiklerine uygun yaşamak, faydalı ve kaliteli işlerle gününü ve ömrünü güzel eylemek, vakar ve haysiyetini korumak, günün adamlığını değil gönül adamlığını, insafı, idraki, saygıyı, seviyeyi inadına kuvvetlendirmek, konuştuğu zaman yüksekten değil lakin yürekten ve yürekli konuşmaktı.

Kısacası; örneğinine pek fazla rastlamadığımız, dostluğuna ve sözlerine güvendiğimiz, dürüstlüğüne inandığımız, gayretine gıpta ile baktığımız, ahlakı ve mertliğini dillere destan bildiğimiz, şiirlerini zevkle ve şevkle okuduğumuz, feraseti ve cesaretini övgüyle bahse konu eylediğimiz, doğduğu günden beri hep sırat-ı müstakim çizgisinde yürüyüşünü ilgiyle, hayranlıkla izlediğimiz nevi şahsına münhasır yazar ve bir şiir üstadıydı.

Allah, peygamber ve yurt sevgisinin, mertlik ve mefkurenin, mazlum ve masumlardan taraf düşünüp yazmanın edep ve estetikle yoğrulan haliydi.

Köşe yazarı göreviyle bulundu günlük ve haftalık gazetelerde bendeniz hakkında da epey tanıtma ve değerlendirme yazıları yazıp Durdu Şahin;
“Dost canlısıdır. Gönül adamıdır. Yerlidir, millidir, halk adamıdır..”
diyen merhum Abdurrahim Karakoç ūstada, üstadıma Allah rahmet eylesin.

Allah merhum üstadı cennette Peygamber (s.a.v) Efendimize komşu eylesin.

Durdu Şahin
Kayıt Tarihi : 15.10.2021 14:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Durdu Şahin