Merhametsiz bir ocağın içinde
Kül oldum ben yana yana bilen yok
Yolu uzun yükü çok kervan gibi
Yoruldum ben kona kona bilen yok
Yağmurum yağmadı kuruyan ota
Ağzım hasret kaldı ekmeğe ete
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Torun oldum bulamadım bir ebe
Ben üşürken yanmaz oldu bu soba
Yavan sunağımı içi boş kaba
Usandım ben bana bana bilen yok
merhametsiz ocak dünyadır içinde insanları yaka yaka pişirir kimi pişer kimi yanar
Kül olur gariplik yoksulluk geçim şartları birde insanların anlayışsız tavırları iyi günde
Yüze gülenler dar günde çekip giderler böyle bir ocaktır dünya anlamlı bir şiirdi
Tebrik ederim
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta